Uzay'a Enerjiden Bakmak

Oğuzhan AKYENER

TESPAM Başkanı

Türkiye kendi uzay ajansını kurmak için son adımlarını atmaktadır. İlgili tasarı kanunlaşma sürecini tamamladığında, kurulacak bu ajans sayesinde;
• Uzay ve havacılık teknolojileri alanında milli politika ve stratejiler belirlenecek,
• İlgili yerli sanayi, teknoloji ve insan kaynakları altyapılarının gelişmesine destek verilecek,
• Uzay platformları, uzay araçları, fırlatma sistemleri, hava araç sistemleri ile birlikte diğer alt ürünlerin geliştirilmesi, entegrasyonu, izlenmesi ve operasyonu ile ilgili faaliyetler koordine edilebilecek,
• Okyanuslar ve kutuplarda da araştırmalar yapılarak, istasyonlar kurulabilecek,
• Uzay tabanlı uzaktan algılama verileri elde etme ve kullanılma konusunda kapsamlı ve planlı çalışmalar yapılabilecektir.
Peki böyle bir ajansın kapsamına giren, uzay teknolojileri ve bilimlerinin gelişmesine en çok katkı sağlayan sektör hangisidir?
Bu soruya cevap olarak farklı yorumlar yapılabilse de; petrol ve doğalgazın ilgili sektörlerin başında geleceği kesindir.
Neden mi?
Çünkü petrol & gaz dünyadaki;
• En büyük ticari hacme sahip,
• En yüksek karların elde edildiği ve devasa yatırımların yapıldığı,
• Yüksek kar marjı ve yatırımlar sebebi ile zorlu şartlar altında sürekli yeni teknolojilerin geliştirilmek zorunda kalındığı,
• Bu sebeple yeni teknolojilerin gelişimi için kolaylıkla en yüksek bütçelerin ayrılabildiği sektördür.
Özellikle;
• uzaktan algılama,
• insansız robot teknolojileri,
• çok kriterli analiz sistemleri,
• yüksek basınçlı, sıcak ve korozif ortamlara mukavemetli malzeme ve sensör teknolojileri,
• çok boyutlu modelleme ve simülasyon teknolojileri,
• numune alma ve analiz teknolojileri gibi konularda petrol ve doğalgaz sektöründe geliştirilen birçok uygulamadan, uzay projelerinde de faydalanılmıştır.

Çünkü petrol / doğalgaz arama ve üretim faaliyetleri, derin denizlerden, yüksek zirvelere, çöllerden, buzullara kadar çok geniş ve farklı coğrafyalarda ifa edilmektedir. Bu süreçte de, büyük keşifler yapılmakta, büyük karlar elde edilmekte, karşılaşılan zorlukları alt edebilmek için yeni teknolojiler geliştirilmekte ve bu gelişim için büyük bütçeler ayrılabilmektedir.
Dünyanın en büyük ve güçlü şirketlerinin başında petrol ve doğalgaz şirketlerinin gelmesi, bu şirketlerin de en büyük ARGE yatırım bütçeleri olan şirketler olması yapılan tespiti kanıtlamaktadır. Çünkü, uzay teknolojileri ve bilimlerinin geliştirilmesi için büyük bütçeler ayrılması gerekmektedir. Bu bütçelerinin de geri dönüşü olmayacak uzay projeleri için değil de, geri dönüşü kesin ve uygulaması daha reel olan petrol ve gaz projelerinde yer bulabilmesi daha kolay olacaktır.

Örnek vermek gerekirse, bir devletin uzay teknolojileri kapsamındaki bir konu için yıllık 100 milyon $’lık ARGE bütçesi ayırması zor olabilecek iken, benzer nitelikler taşıması durumunda, aynı konu şayet bir derin deniz petrol sahasının geliştirilmesinde gerekli görülmüş ise, ya da bu teknoloji sayesinde fazladan 100 milyon varil petrol kurtarımı yapılabilecek ise, ilgili teknolojinin geliştirilmesi için gerekli finansman rahatlıkla sağlanabilecektir.
Yani geç kaldığı (belki de bırakıldığı) birçok alanda somut ve umut verici adımlar atan yeni Türkiye’nin uzay teknolojileri alanındaki girişimlerini de petrol ve doğalgaz sektöründeki hamleleri ile desteklemesi gerekmektedir.
Bunun için de yavaş yavaş yüzünü döndürmeye başladığı petrol ve doğalgaz alanında etkin ve güçlü olma hedeflerine biraz bu açıdan da yaklaşması ve kendisini daha fazla motive etmesi önemlidir.

Yazar