Dr. Selçuk ÖZGEN
Araştırma Merkezleri Koordinatörü
sozgen@tespam.org/tr
Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük kömür rezervine sahip ülkesi ve aynı zamanda en büyük kömür ihracatçısıdır. ABD son 4 yıldır kömür üretimini 1 milyar ton/yıl üzerine çıkarmış durumdadır. Bu miktarın %90’ından fazlasını ise elektrik üretiminde kullanmaktadır. Kömür, son 60 yıldır ABD için en büyük enerji kaynağı olurken, 2007 de %50’ye düşerek liderliğini yitirmiştir. Sonraki yıllar ise hızla düşerek 2014’de kömürün elektrik üretimdeki payı %39’a gerilemiştir. Bunun en büyük nedeni Başkan Barack Obama’nın başkanlığı süresince yenilenebilir ve yeşil enerjiye ağırlık vererek, petrol, doğalgaz ve kömür üretiminde kısıtlamaya neden olan düzenlemeleri uygulamaya koymasıdır.
ABD’deki kömür kaynakları
Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük rezervlerine ev sahipliği yaptığını söylemiştik. 25 farklı eyalette kömür üretimi mevcut olup yaklaşık 238 milyar ton kömür rezervi ile Türkiye kömür rezervinin 17 katı büyüklüğünde kömür rezervine sahiptir. Bu rakam ABD mevcut üretim kapasiteleri dikkate alındığında yaklaşık 200 yıllık bir ömre işaret etmektedir.
ABD Kömür üretiminin büyük kısmını elektrik üretiminde kullanılıyor
Amerika Birleşik Devletlerinde üretilen kömürün %90’dan fazlası elektrik üretimi için kullanılmaktadır. Ülkede 560 tesiste yaklaşık 1300 tane kömürle çalışan elektrik santrali mevcuttur. Bununla birlikte bu santrallerde 2014 yılında yaklaşık 900 milyon ton kömür yakılarak elektrik ihtiyacının %39’u karşılanmıştır. Aynı yıl ülkemizdeki elektrik ihtiyacının %25,8’i kömür ile karşılanmıştır. ABD’de 2040 yılına kadar kömürden elektrik üretiminin azalması beklense de, doğalgazın fiyat üstünlüğü, yenilebilir enerjilerin yaygınlaşması, kömür madenciliği ve kullanımının zorlaşmasına rağmen hala elektrik üretiminde önemli bir paya sahiptir. Ancak karbondioksit emisyonları hakkında oluşturulacak yeni politikalar bu durumu tersine çevirebilir.
Seçilmiş Başkan Trump döneminde kömürü neler bekliyor
Donald Trump seçim çalışmaları sırasında defalarca enerji politikalarını eleştirmiş ve yapmayı düşündüğü değişiklikleri gündeme taşımıştır. Ülkesinde yeni bir enerji devrimi başlatacağını, Obama hükümetinin aksine petrol, doğalgaz ve kömür üretimine ağırlık vereceğini ve bu alanlardaki yaptırımları hafifleteceğini söylemiştir. Ayrıca D. Trump iklim değişikliğinin bir aldatmaca olduğunu belirten beyanlarıyla gündeme gelmiştir, Aralık 2015’de imzalanan ve 195 ülke tarafından kabul edilen, geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşmasından ABD’nin ayrılması gerektiğini belirtmiştir. D. Trump, anlaşmanın ABD ekonomisini olumsuz etkileyeceğini ve yabancı bürokratların ABD’nin enerji kullanımını kontrol etmesine izin vereceğini savunuyor. Ancak Paris İklim Anlaşması’nda imzalayan ülkelerin üç yıl içinde anlaşmadan çıkmasını engelleyici bir düzenleme bulunuyor.
Başkanlık seçimleri sonrası D. Trump sanki söylediklerinin arkasında durduğunu göstermek için kabinesine Çevre Koruma Dairesi (EPA) başkanlığına Oklahoma Başsavcısı Scott Pruitt’i önermiştir.
Peki Scott Pruitt Kimdir?
Fosil yakıtları savunan ve Paris’te imzalanan Dünya İklim Anlaşması’na karşı görüşleriyle tanınan 48 yaşındaki Pruitt, Trump’ın kömür ve petrol üretimini artırma yolundaki vaatlerini hayata geçirecek bir isim olabilir. Ayrıca Pruitt, Oklahoma eyaletindeki görevi sırasında petrol şirketlerini desteklemesi ve Obama yönetiminin çevreci politikalarına karşı çıkmasıyla tanınıyor.
Görünüyor ki D. Trump fosil yakıtların kullanımını artırmak için elinden gelen çabayı gösterecek ve kömür, doğalgaz vb. fosil yakıtların üretimini artıracak/kolaylaştıracak yeni düzenlemeler getirecektir.
Bu durum bizim için ne anlama geliyor?
Son 2 yıldır madencilik sektöründe düzenlemelere giden Enerji Bakanlığının özellikle yerli kömür üretimini artırıcı söylemleri ve bu konulardaki yaptığı/yapmaya hazırlandığı enerji politikaları D. Trump’ın kömürde gördüğü geleceğin ülkemizde çoktan fark edildiğinin ve bu konuda ABD’den önceden adım atıldığının bir göstergesidir.
D.Trump döneminde atılacak adımlar sadece ABD kömür piyasası ile sınırlı kalmayacak, bütün dünya kömür piyasaları bu durumdan olumlu etkilenecektir. Ülkemiz yerli kömür kaynaklarına ağırlık verdiği bugünlerde ABD rüzgârını da arkasına alarak yerli kömür üretimine hız kazandırması kaçınılmaz olacaktır.
“Yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları TESPAM’a aittir. Tekrar yayınlanması halinde kaynak gösterilerek bu sayfaya aktif bağlantı sağlanması zorunludur.”
“Türkiye’deki enerji politikaları odaklı ilk ve tek sivil yapılanma…”
“Enerji politikaları alanında gündemi uzaktan takip etmeye çalışan bir Türkiye yerine, gündem belirleyen bir Türkiye’ye ulaşma idealiyle…”
TESPAM-Türkiye Enerji Politikaları ve Araştırmaları Merkezi