Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, tamamen kendi takdirine bağlı olarak ithal petrol veya ürünler için ücret verme yetkisine sahiptir. Bir taban fiyat belirlendiğinde ve ithalat fiyatının taban fiyatın altında olduğu herhangi bir durum için ücret ödendiğinde değişkenlik olur. Eğer sayılarla açıklamak gerekirse; ABD, petrol için temel fiyatı varil başına 50,00 $, ithalat fiyatına 30,00 $ ve bununla birlikte ABD Hazinesi’ne 20,00 $ ithalat ücreti ödenecektir. Durum böyleyken ithal edilen varil için ödenen ücrete bağlı olarak ücrette değişkenlik gösterilebilir. Ancak kovid-19 ve piyasadaki petrol fiyatları savaşı hem arz fazlasına hem de talep düşüşüne sebep oldu. Bu da fiyatları keskin bir şekilde aşağıya çekti. Her olay tek başına petrolün fiyatı üzerinde olumsuz bir etki yaratırken bu olaylar tüm dünya pazarını şoke etmiştir. ABD’ de bu yıla ilişkin petrol fiyatı tahminini ve günlük ham petrol üretim beklentisini de aşağı yönlü revize ederek krizin olduğunu apaçık bir şekilde belli etmiştir.
Covid-19’un Petrol Piyasasına Etkisi ve Petrol Fiyatı Savaşı:
Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve hızla dünyanın birçok ülkesine yayılan korona virüsün küresel talebi düşürmesine bir de Rusya ile Suudi Arabistan’ın arz kesintisinde anlaşamaması üzerine başlayan fiyat savaşı da eklenince tüm Dünya’da petrol büyük bir kriz haline geldi. Bu mülahazalarla birlikte Suudi Arabistan’ın başı çektiği Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) görüşmesinden üyelerin petrol arzının günlük 1,5 milyon varil azaltması kararına tepki gösteren Rusya, Suudi Arabistan öncülüğünde alınan bu karara karşı çıkarak üretimini daha fazla azaltmayacağını duyurdu. Rusya’nın bu hamlesine karşılık Suudi Arabistan ise üretimini azaltmak yerine artırdı ve bu da Brent fiyatını yüzde 31,5 gerileterek hayli bir aşağı çekti.
Düşük petrol fiyatları dünya ekonomilerini nasıl etkiler?
Rusya, düşük petrol fiyatlarına daha uzun süre dayanabilecek durumda, çünkü hem daha düşük fiyatlarda bütçesini dengeleyebiliyor, hem de sahip olduğu 570 milyar dolarlık döviz rezervleri bu anlamda ciddi bir koruma sağlıyor. Suudi Arabistan’ın bütçe dengesini koruyabilmek için daha yüksek fiyatlara ihtiyacı var ve ülkenin girişmiş olduğu ekonomik modernleşme ve sektörel çeşitlendirme süreci de bütçe üzerinde bir yük oluşturuyor. Rusya, kendisi de düşük fiyatlardan zarar görse bile, daha fazla üretim kısıtlamasının faydasına inanmıyor çünkü bu kısıtlamalar nedeniyle küresel piyasalarda oluşan boşluğun kaya gazı sayesinde net bir petrol ihracatçısı konumuna gelmiş olan Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) fayda sağladığını düşünüyor; bu konuda bir önlem almaya çalışıyor. ABD ise kaya petrolü sektöründe kar konusunda zorlanıyor ve bu fiyat düşüşü ile sektörün etkilenmesi bekleniyor. Bu durumla birlikte ABD’nin kâr marjı daha da azalıyor.
ABD ekonomisi gerçekten dengede mi?
Bu sürecin kısa vadede en çok ABD’nin yüksek maliyetle ham petrol çıkaran kaya petrolü üreticilerini etkilemesi bekleniyor. Rusya, petrol üretim miktarında ek kesinti yapmayarak ve fiyatlardaki düşüşün bir süre daha devam etmesiyle ABD’li kaya petrolü üreticilerinin bir kısmının piyasa dışına itilmesini hedefliyor. Bununla birlikte ABD’nin petrolden kazandığı gelirin azalmasıyla bir de bunun üzerine enerji şirketlerinin borçları ve banka kredileri de hâlihazırda bulunuyor. Bu durum hem ABD ekonomisi için hem de Trump için büyük bir risk teşkil ediyor. Trump’ın oy deposu olan Teksas ve Kuzey Dakota eyaletlerinin ekonomisi petrole bağlı ve bu fiyat düşüşleri hem eyaletleri hem de Trump’a olan güveni kötü bir biçimde etkileyecek.
Türkiye düşen petrol fiyatlarından nasıl etkilenir?
Bu petrol krizi Türkiye gibi petrolde yaklaşık yüzde 92-93, doğal gazda ise yüzde 98 ithalata bağımlı ülkelerin enerji ithalat maliyetlerini düşürebilmesi açısından oldukça önemli bir avantaj ve aynı zamanda cari açığı dengelemeye yardımcı olabilecek, önemli bir husustur.
Yazan: Emre Avcı
Düzenleyen: Esra Göztaş