Yerli Kömürün Enerji Üretimindeki Payı

Dr. Selçuk ÖZGEN

Araştırma Merkezleri Direktörü

sozgen@tespam.org/tr

 

Geçtiğimiz haftalarda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinin açıklamaları yerli enerjideki hedeflerimizi ortaya koymuştur. Tekrar hatırlayacak olursak Bakanlık yetkilileri 2016’daki enerji üretiminde yerli enerjinin payının %49,3 olduğunu ve gelecek 10 yıl içerisinde bu rakamın en az üçte ikiye yani %66,7’ye çıkarılmasının gerektiğini vurgulamıştır.

Yetkililerin belirttiği 2016 yılındaki yerli enerjimizin payı olan %49,3 oranın %23,83’ü Hidrolik, %15,69’u yerli taş kömürü ve linyit kömürü, %5,81’i rüzgâr, %1,58’i jeotermal, %0,76’sı biyogaz ve %1,63’ü diğer enerji üretim yöntemleri oluşturmaktadır. Yerli kaynaklardan enerji üretiminde en önemli kaynağımız ise hidrolik ve yerli kömürden enerji üretim yöntemleridir. Bakanlık yetkililerinin yerli kömür üretimi hakkındaki açıklamaları da bu yönde olup, %12’lerden %16’lara çıkarılan yerli kömürün payının %30’lara taşımayı hedeflendiği belirtilmiş ve yerli kömüre olan ilgiyi artırmıştır.

Bizde yerli kömürlerimizi ele alarak bu rakamların ne ifade ettiğini ve Ülkemizin 10 yıl önce neredeydi, 10 yıl sonra hedeflere ulaşması için nerede olması gerektiğini rakamlar ile ifade etmeye çalışalım.

10 yıl önce neredeydik;

2005 yılı sonu itibariyle ülkemizdeki elektrik enerjisi kurulu gücüne bakacak olursak, yerli kömürün enerji üretimindeki payı %35,2 ile 9.117 MW’dır. 2005 yılında ülkemizdeki toplam kurulu güç ise 38.819 MW’dır. Aynı yıl bilinen kömür rezervimiz 8,3 Milyar ton olup, 2005 yılında ülkemizde üretilen kömür miktarı yaklaşık 60,2 Milyon tondur.

2015 Yılının analizini yaparsak;

2015 yılı itibariyle Ülkemizdeki elektrik enerjisi kurulu gücüne bakacak olursak, yerli kömür kaynaklarından enerji üretim payı %12,9 ile 9.428 MW’dır. 2015 yılında ülkemizdeki toplam kurulu güç ise 73.146 MW’dır. Eskişehir-Alpu, Afyon-Dinar, Kahramanmaraş-Elbistan, Konya-Karapınar bölgelerinde yeni bulunan kömür rezervleri ile ülkemiz kömür rezervleri 14,1 Milyar tona çıkarılmış olup, 2016 yılında ülkemizde üretilen kömür miktarı yaklaşık 45,5 Milyon tondur.

Rakamların da gösterdiği gibi, geçtiğimiz 10 yılda MTA’nın yaptığı arama çalışmaları neticesinde ülkemiz kömür rezervleri neredeyse 2 kat artırılmıştır. Bu durum ülkemiz için çok büyük bir gelişme olmuştur. Önümüzdeki dönemlerde ise MTA’nın arama faaliyetlerinin katlanarak devam etmesi planlanmaktadır. Aynı durumu kömür üretim miktarları için söylemek çok zordur. Yerli kömür üretimi, yaşanan maden kazaları ve buna bağlı olarak kanun ve yönetmeliklerdeki zorunlu değişiklikler, özel sektörün maliyetleri karşılayamaması gibi nedenlerde dolayı olumsuz etkilenmiş ve geçtiğimiz 10 yıla göre %25 azalmıştır. Buna ilave olarak 10 yıl önceye göre yerli kömür ile çalışan enerji santrallerinin kurulu gücü de ancak % 3,4 artış sağlamıştır.

Peki 10 yıl sonra nerede olmamız gerekiyor;

10 yıl sonra yerli kömürün ülkemiz enerji üretimindeki payının %30’lara çıkarılmasının hedeflenmesi ve TEİAŞ verilerine göre 10 yıl sonraki enerji tüketim değerleri de dikkate alındığında ülkemizdeki toplam kurulu gücün 110.000 MW dolaylarında olması gerekmektedir. Bu rakam içerisindeki 33.000 MW ise yerli kömür kaynaklarından enerji üretimi yapan santrallerden oluşması beklenmektedir.

Böyle bir hedefe ulaşmak için tek kulvardan yarışmamak gerekir. Yani, yerli kömürden enerji üretimi yapan santral sayısını artırırken, bu santralleri besleyecek kömür üretim miktarlarını da artırmak gerekmektedir. Aynı şekilde Ülkemizde bilinmeyen kömür rezervlerinin de aynı doğrultuda ortaya çıkarılması büyük önem arz etmektedir.

Görüldüğü gibi hedeflere ulaşmak için çeşitli alanlarda bir takım adımların şimdiden atılması gerekmektedir. Bu imkansız bir hedef değildir. Planlı bir şekilde gidildiğinde 10 yıl içerisinde kurulu gücü ve kömür üretimini 3,5 kat artırmak mümkündür. Bunun için şimdiden gerekli kanun, yönetmelik ve teşvik yasalarının çıkarılması, hem kömür üreticisi hem de yerli kömürden enerji üretecek yatırımcıyı da rahatlatacaktır. Yapılması planlanan ve planlanacak yeni yatırımlarla enerjisinin 2/3’ünü kendi yerli kaynaklarıyla üreten güçlü bir Türkiye olmak için hep birlikte çalışmak gerekmektedir.

Yazar