GİRİŞ
Dünya enerji tüketiminin önemli bir kısmını karşılayan petrol, doğal gaz ve kömür rezervleri, coğrafi açıdan dengesiz bir dağılıma sahiptir ve bu dengesiz dağılım, enerji üreticisi ve enerji tüketicisi ülkeler arasında enerji krizlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Krizlerin ortaya çıkardığı maliyetler ise enerjinin, güvenilir tedarikçi ülkelerden teminini ve sorunsuz güzergâhlar ve geçiş ülkeleri aracılığıyla taşınmasını zorunlu hale getirmektedir.[1]
Bu denli önemli olan enerji konusu, ülkeleri kendi içerisinde ve diğer ülkelerle bağlantılı olacak şekilde politikalar üretmeye itmiştir. Bu çalışmanın esas konusu oluşturulan politikalardan biri olan Türk Akımı Projesi’dir. Türk Akımı Projesi, Türkiye’nin enerjide dışarıya bağımlı olması durumundan hareketle Rusya ile oluşturulmuş bir boru hattı projesidir. Türkiye, dışarıya olan bağımlılığını kaynak ve ülke çeşitlendirmesine giderek Rusya ile anlaşmaya varmıştır.
Bu çalışmada öncelikle Türk Akımı Projesi ele alınacak olup müteakiben konu Rusya, Avrupa Birliği ve Türkiye açısından irdelenecektir.
TÜRK AKIMI PROJESİ
Türk Akımı Projesi, Rus doğalgazını Rusya’dan başlayarak Karadeniz üzerinden Türkiye’ye oradan da Avrupa’ya taşınması için inşa edilen projenin adıdır. Bu proje, 15,75 milyar metreküp doğal gaz taşıma kapasitesine sahip iki hattan oluşan bir projedir.[2] Nitekim iki boru hattında 31,5 milyar metreküp kapasite bulunmaktadır. Bu durumda 15,75 milyar metreküpü Türkiye’de kalırken 15,75 metreküp ise bağlanan diğer boru hattı ile Avrupa’ya transfer edilmektedir. Şöyle ki; bu iki boru hattı, Rusya kıyısındaki Anapa kenti yakınlarında başlayıp Trakya’daki Kıyıköy beldesinden Türkiye kıyısına çıkmaktadır. Kıyıköy’ deki alım terminalinden sonra, karadaki iki yer altı boru hattından biri Lüleburgaz’da Türkiye’nin mevcut doğal gaz şebekesine bağlanmaktadır. Diğer boru hattı ise güney ve güneydoğu Avrupa’ya gaz tedarik etmek üzere Türkiye-Bulgaristan sınırına uzanmaktadır.[3] İki boru hattı şeklinde planlanmış olan Türk Akımı Projesi’nin açılışı 8 Ocak 2020 tarihinde gerçekleşmiştir.
TÜRK AKIMI PROJESİ’NİN RUSYA VE AVRUPA BİRLİĞİ PERSPEKTİFİNDE İNCELENMESİ
1 Aralık 2013’te Ukrayna’nın başkentinde protestolar meydana gelmiş ve ülkede siyasi bir kriz başlamıştır. Bu siyasi krizin temel sebebi ise Ukrayna’nın heterojen bir yapısının olmasıdır. Şöyle ki; doğu ve güney bölgesi Rus medeniyetine, batı bölgesi ise Batı uygarlığına yönelmişlerdir.[4] Böylelikle iç karışıklık meydana gelmiş ve Rusya’nın buradaki tutumu göz önünde bulundurulmuştur. Bu durumda Kırım meselesi ön plana çıkmıştır. Kırım’da 22 Şubat 2014’te referandum gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen referandum sonrasında halkın büyük çoğunluğu Kırım’ın Rusya’da kalmasını kabul etmiştir. Bir gün sonra ise Kırım Parlamentosu resmen Rusya’ya bağlanma talebini iletmiştir. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı sonucunda ABD ile AB ülkeleri yaptırım kararı almış ve Rusya’nın G8 üyeliği askıya alınmıştır.[5] Kırım meselesinin yanı sıra Ukrayna sınırları içerisinde bulunan Donbass’ ta 6 Nisan 2014 tarihinde bir savaş meydana gelmiştir. Donbass Savaşı ya da Doğu Ukrayna Krizi, Rusya destekli Novorossiya Federal Devleti ile Ukrayna Silahlı Kuvvetleri arasında gerçekleşen bir savaştır. 11 Mayıs 2014 yılında ise Donbass bölgesinde bulunan Lugansk ve Donetsk’ de referanduma gidilmiştir. Büyük çoğunluğun vermiş olduğu oy sonucunda Lugansk ve Donetsk özerk bir yapı oluşturmuştur. Akabinde birleşerek Yeni Rusya Federasyonu olarak kendilerini tanımlata gayesi gütmüş daha sonra ayrılarak iki özerk yapı şeklini almıştır. Donbass savaşının bitmesinin ardından ABD ve NATO’nun yapmış olduğu açıklamada; 3000 Rus askerinin öldüğünü, 25 Obüs topunun kullanıldığını, en az 5000 askerin savaş bölgesinde faaliyette olduğunu belirtmiştir.[6]
Bu durumlar da iki ülke arasında kırılmalara sebebiyet vermiştir. Nitekim bu iki durumdan ötürü Ukrayna’ya giden gaz Rusya tarafından kesilmiş ve Avrupa’yı mağdur etmiştir. Netice itibariyle gaz satarak para kazanan Rusya, gazını satamaz hale gelmiştir.
Yaşanan Ukrayna Krizi sırasında Rusya’nın, ABD ve AB’ye karşı enerji kozunu kullanması taraflar arasında enerji alanında sorunlar sürebileceği sinyalini vermiştir. Bu kapsamda Karadeniz üzerinden Rus gazını Avrupa’ya taşıyacak olan ‘Güney Akım Projesi’ iptal edilmiştir.[7] AB ile anlaşmazlık nedeniyle Güney Akım projesini iptal ederek AB’ye siyasi bir mesaj veren Ukrayna, Rusya topraklarını kullanmadan Türkiye’ye yeni bir hat inşa edeceğini açıklamıştı. Bunun üzerine Rusya’nın Güney Akım projesini iptal kararı sonrası inşası planlanan Türk Akımı projesinin detayları ise 2015 Ocak aylarında somutlaşmaya başlamıştır.[8] Çünkü Rusya elinde bulundurduğu güçlü doğal gaz kaynağını diğer ülkelere pazarlamayı planlamıştır. Rusya, Ukrayna ile inşa etmek istediği Güney Akım projesini anlaşmazlıklar sebebiyle iptal etmiş ve AB’ye doğal gazı başka alternatifler üzerinden yürütmeyi planlamıştır. Ve bunu Avrupa Birliği üyesi olmayan ülke üzerinden gerçekleştirmeyi düşünmüştür. Bunun üzerine Rusya’nın önemli müşterisi olan Türkiye ile bir anlaşmaya gitmiş buradan hareketle Türk Akımı Projesini gerçekleştirmiştir.
TÜRK AKIMI PROJESİ’NİN TÜRKİYE PERSPEKTİFİNDE İNCELENMESİ
Türkiye, tükettiği birincil enerjinin % 31’ini doğal gazla karşılarken, tükettiği doğal gazın % 99’unu ithalatla karşılamaktadır. Görüldüğü gibi, enerji tüketimimiz içinde en fazla payı, neredeyse tamamı ithalatla karşılanabilen doğal gaz almaktadır.[9] Enerji bakımından dışa bağımlı olan Türkiye’nin bu bağımlılığının azalması için uzun vadeli politikaların geliştirilmesi gerekmektedir. Ancak her şeyden önce Türkiye’nin enerji politikasında sürdürülebilirlik, arz güvenliği ve fiyat stabilizasyonunu sağlayıcı stratejiler gerçekleştirmesi gerekmektedir.[10] Böylelikle enerjide dışa bağımlı olan Türkiye, jeopolitik açıdan önemli bir konumda bulunmasıyla enerji kaynaklarına sahip ülkeler ile bu enerji kaynaklarına ihtiyaç duyan AB ülkeleri arasında bir köprü niteliğindedir. Türkiye coğrafi konumu sayesinde Hazar Havzası ve Ortadoğu enerji kaynaklarının başta Avrupa olmak üzere uluslararası enerji piyasalarına aktarılmasında koridor görevi görmektedir.[11] Türkiye’nin koridor görevi görmesinde çevredeki önemli bir pazar olmasının payı büyüktür.
Aynı zamanda Türkiye’nin, enerjide dışa bağımlılığında en fazla Rusya’ya olan bağımlılığı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda Rusya’dan ithal edilen gazın bir kısmının güzergâhının değişmesi ülkenin arz güvenliğini artıracaktır. Ayrıca Türk Akımı hattının aktif olması ile birlikte Türkiye, ithal etmekte olduğu Rus gazın tamamını doğrudan Rusya’dan almış olacaktır.[12]
Bu durumdan hareketle Türkiye’nin Türk Akım ile birlikte Rusya’nın Türkiye’ye olan bağımlılığının eskiye göre daha fazla arttığı anlaşılmaktadır. Türk Akım’ın Balkanlara gelmesi ile birlikte burada doğal gaz yapısının bir ölçüde değişeceği anlaşılmaktadır. Batı Doğal Gaz Boru Hattı’nın Türk Akım’dan dolayı işlevsiz hale geleceği ifade edilmektedir. Macaristan, Bulgaristan ve Sırbistan’ın artan doğal gaz talebinin Türk Akım ile karşılanacak olmasından dolayı bu ülkelerin enerji güvenliği bakımından Türkiye’nin önemi artacaktır.[13]
SONUÇ
Türkiye, enerjisinin büyük bir bölümünü dışarıdan karşılayan bir ülke konumundadır. Enerji ithalatının getirdiği yüksek fatura düşünüldüğünde ise Türkiye, enerjide dışa bağımlılığını azaltmak ve kaynak çeşitliliğini arttırmak amacıyla enerji odaklı bir dış politika izlemeye başlamıştır. Kaynak ve güzergah çeşitliliğine giden Türkiye’nin, Türk Akım Projesi’ne gittiği görülmektedir. Bu projenin ana teması Rusya’nın doğalgazını Karadeniz üzerinden Türkiye’ye, Türkiye’den de Avrupa’ya transfer etmesidir. Aynı zamanda Türkiye, bulunduğu jeopolitik konumu gereğiyle Avrupa ülkelerine köprü görevi görmektedir. Bu durumdan hareketle Azerbaycan’ın TANAP projesi gibi Rusya da, Türkiye ile birlikte Türk Akım Projesi’ni hayata geçirmiştir. Bu proje Türkiye’nin enerjide merkez ülke olma konumunu yükseltmiştir. Türk Akım’ı gibi projelerde Türkiye’nin avantajlı bir ülke konumuna yükselmesine etki edecektir.
[1] Cemal KAKIŞIM. (2017). ‘’Türkiye’nin Enerji Politikaları Açısından Türk Akımına Yönelik Bir Değerlendirme’’, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 50, ss.518.
[2] HABERTÜRK. (2020). ‘‘Türk Akımı Projesi Nedir?’’, https://www.haberturk.com/turk-akimi-projesi-nedir-turkakim-nereden-geciyor-2556769-ekonomi (Erişim Tarihi:15.10.2021).
[3] TürkStream, ‘‘PROJE Türk Akım Boru Hattı’’, https://www.turkstream.info/tr/project/ (Erişim Tarihi: 15.10.2021).
[4] Nergiz ÖZKURAL KÖROĞLU, Sabina SATYMOVA. (2021). “Ukrayna Ulus İnşasının Yapıtaşları ve Bugüne Yansımaları”, MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 10 Sayı: 1, ss. 529-530.
[5] Nergiz ÖZKURAL KÖROĞLU, Sabina SATYMOVA. (2021). “Ukrayna Ulus İnşasının Yapıtaşları ve Bugüne Yansımaları”, MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 10 Sayı: 1, ss. 530.
[6] Youtube, “Rusya- Ukrayna Çatışmaları – Kırım’ın İlhakı ve Donbass Savaşı”, https://www.youtube.com/watch?v=GRZqQO2ENQo (Erişim Tarihi: 25.10.2021).
[7] Cemal KAKIŞIM. (2017). ‘’Türkiye’nin Enerji Politikaları Açısından Türk Akımına Yönelik Bir Değerlendirme’’, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 50, ss.523.
[8] Zeliha HODALOĞULLARI, Aydın AYDIN. (2016). ‘‘Türkiye İle Rusya Arasındaki Doğal Gaz İşbirliğinin Türkiye’nin Enerji Güvenliğine Etkisi’’, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 9 Sayı: 43, ss. 749.
[9] Necdet Pamir. (2015). ‘’Enerjinin İktidarı: Enerji Kaynaklarını Elinde Tutan, Dünyayı Elinde Tutar’’, Hayy Kitap, Ankara. Ss. 421.
[10] Türkan BUDAK (2017). ‘‘Türkiye’nin Enerji Politikasında Tanap ve Türk Akımı’’, BİLGESAM, https://silo.tips/download/trkiye-nin-enerji-politikasnda-tanap-ve-trk-akm (Erişim Tarihi:16.10.2021).
[11] YUNUS FURUNCU. (2018). ‘‘Enerji Güvenliği ve Karşılıklı Bağımlılık Perspektifinden Türk Akım Projesi’’, Seta Perspektif, sayı 216, ss.3.
[12] Türkan BUDAK (2017). ‘‘Türkiye’nin Enerji Politikasında Tanap ve Türk Akımı’’, BİLGESAM, https://silo.tips/download/trkiye-nin-enerji-politikasnda-tanap-ve-trk-akm (Erişim Tarihi:16.10.2021).
[13] Yunus FURUNCU. (2020). ‘‘TürkAkım Türkiye’nin Enerjide Merkez Ülke Konumunu Güçlendirecek’’, Seta Perspektif
https://www.setav.org/turkakim-turkiyenin-enerjide-merkez-ulke-konumunu-guclendirecek/ (Erişim Tarihi: 17.10.2021).
Şadiye KURT