Türkiye medyasında pek yer almasa ve iç gündem sebebiyle kamuoyunda pek yer bulamasa da 12 Mayıs’ta Irak’ta gerçekleştirilen genel seçimler ülkenin ve bölgenin geleceği için önemli sonuçlar ortaya çıkardı. Birçok kesim için sürpriz olan seçim sonuçları hem ülke içinde (Kerkük seçim sonuçlarına itirazlar sebebiyle) hem de ülke dışında (İran ve A.B.D. karşıtı Sayrun İttifakının seçimden lider çıkması sebebiyle) soru işaretlerine sebep oldu.
Seçim sonuçlarındaki en büyük sürpriz ülkenin IŞİD’le olan savaşını kazanmasını sağlayan şu anki Başbakan Haydar el İbadi’nin liderliğindeki Nasr Koalisyonunun seçimleri üçüncü sırada tamamlaması oldu. Elbette Sayrun İttifakının seçimin galibi olmasında Mukteda el Sadr’ın etkisi çok büyük. Bunda Sadr’ın İran ve A.B.D. karşıtı tutumu, ülkenin geleceği için ılımlı vaatlerde bulunması ve milletvekili adayı olmayarak siyasi bir beklentisi olmadığını göstermesi etkili oldu. Seçimlerden hemen sonra ilk sonuçların ortaya çıkmasıyla birlikte politik açıdan kendisine kısmen yakın partilerle ve Irak’ın komşusu olan ülkelerin büyükelçileriyle görüşerek tüm Irak halkını kapsayacak bir hükümet kurmak istediklerini ve komşularla problemsiz bir ilişki içinde olmak istediklerini açıkladı. Bu ılımlı açıklamaları Sadr’ın dün (24 Mayıs) yaptığı hükümeti kurmak için görüşmeleri tamamladıklarına dair bir açıklama takip etti.
Şubat ayında yayınlanan Bugünü Dünden Görmek ( https://www.tespam.org/tr/bugunu-dunden-gormek/ ) isimli yazımızda yapılacak genel seçimlerde Maliki’nin tekrar başa gelmesi ya da hükümet kurulamaması gibi ekstrem durumlar dışında, ki ilki gerçekleşmedi ikincisinin de gerçekleşmeyeceğini öngörüyoruz, Irak’ın enerji temelli Türkiye bakışının değişmeyeceğini belirtmiştik. Sadr’ın merkeziyetçi ve komşularla iyi ilişki prensipli politikalarının bu yorumumuzu teyit edeceğine inanıyoruz.
Ancak burada ülke ve millet olarak dikkat etmemiz gereken bir husus var; o da Türkmen kardeşlerimizin Kerkük’te kendilerine ait olan oyların çalındığına dair iddiaları. Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşat Salihi kendilerine verilen oyların KYB tarafından çalındığını iddia etti. Kendisi ayrıca Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız’la da görüşüp sıkıntılarını aktarmıştır. Sadece kendi ülkemiz için değil demokratik tüm toplumlar için talep ettiğimiz sandık güvenliği ve oyların doğru sayımı Kerkük gibi ülkemiz, toplumumuz ve bölge için çok önemli olan bir şehirde daha da ön plana çıkmaktadır. Her ne kadar bugünlerde 24 Haziran seçimlerine odaklanmış olsak da Türkmen kardeşlerimizin haklarını savunmamız gerekiyor. Geçmişte toplu göçlere zorlanmış, asimilasyona uğratılmaya çalışılmış ancak tüm bunlara rağmen bir iç savaşa sebebiyet vermemek için tepkilerini demokratik bir şekilde göstermeye çaba göstermiş bir toplum olan Türkmenler haklarının kendilerine teslim edilmesi için çabalıyor.
Türkmenler üzerinden Kerkük’te kurulacak bir komplo sadece Türkmenleri ve Kerkük’ü değil ülkenin tamamını içine alacak bir ateşe sebep olacaktır. Stabil ve güvenli Irak her zaman Türkiye’nin lehinedir ve bunun sağlanması için de bölgedeki ağırlığını kullanarak Türkmen kardeşlerimizin haklarını savunmalıdır. Hem kardeşlerimizin hakları hem de ülkemizin çıkarları için.