ABD Stratejik Ham Petrol Stoklarının Satılması Fiyatları Ne Derece Etkiler?

Geçenlerde ABD tarafından stratejik ham petrol stoklarının yarısının satılacağı bilgisi haber köşelerinde kendine yer bulmuştu. Paylaşılan bilgiye göre belirtilen miktarın önümüzdeki 10 yıla yayılarak (2018-2027) kademeli bir şekilde satılacağı ve elde edilen gelirin alt yapı harcamalarında kullanılacağı belirtilmişti. Bu haberin üzerine spekülasyonlar bina edilerek mevcut stokların satılmasının petrol varil fiyatlarını büyük miktarda düşüreceği, bu hamlenin OPEC tarafından uzatılan petrol üretim kısıtlaması anlaşmasına karşı yapılan bir hamle olduğu işlenmeye başlandı. Peki, söylendiği gibi bu satış petrol varil fiyatlarını derinden etkileyecek kadar etkili olacak mı? Bu konuyu kabaca irdelemekte yarar var.

Öncelikler stratejik ham petrol stokunun ne anlama geldiği üzerinde duralım. Stratejik ham petrol stoku; ülkelerin savaş ya da doğal afet gibi acil durumlar için kullanmaya yönelik depoladıkları ham petrol olarak düşünülebilir. Geçici olarak ham petrol üretilemediğinde ya da ithal edilemediğinde kullanılmak üzere depolanan ham petrolün miktarı, ülkelerin günlük petrol tüketim miktarına ve teknolojik yeterliliklerine göre ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. Bahsedilen acil durumlarda yeterince ham petrole sahip olmak her zaman için ülkeler için büyük yarar sağlar ve bu yüzden stratejik diye adlandırılır.

Şimdi de ABD’nin mevcut stratejik stoklarına göz atalım. Son verilere göre ABD’nin mevcut stratejik ham petrol stok miktarı 700 milyon varil seviyelerine yaklaşmış durumdadır. Bu miktarın yarısı 350 milyon varil eder ve bu miktarın 10 yıllık süreç neticesinde satılacağı düşünülürse, günlük 95 bin varil civarında ham petrolün piyasaya gireceği anlamına gelir. 95 bin varilin ne ifade ettiğini anlamak için de günlük ABD ham petrol üretim miktarına göz atmakta fayda var. Aşağıdaki grafiğe göz attığımızda, ABD Enerji Enformasyon Enstitüsü tarafından açıklanan verilere göre, günlük ABD ham petrol üretim miktarı 9,33 milyon varil seviyelerine ulaşmış durumda. Bu rakamı göz önünde bulundurduğumuz zaman, mevzubahis satış neticesinde piyasaya girecek ham petrol miktarı, ABD de bir günde üretilen ham petrol miktarının yaklaşık yüzde birine tekabül ediyor. Dolayısıyla piyasaya girecek bu denli küçük bir miktarın petrol varil fiyatlarına derinden etki edeceğini söylemek ve bu minvalde düşünceler yaymak hayalcilikten öte geçemez. Bu miktarın fiyatlar üzerindeki etkisinin yüzeysel kalacağını söylemek daha doğru olacaktır.

Mevcut durumda dikkat çekilmesi gereken nokta aslında ABD stratejik ham petrol stoklarının satılması değildir, ABD günlük ham petrol üretim seviyesinin geldiği noktadır. ABD günlük ham petrol üretimi o kadar yüksek seviyelere ulaşmış durumda ki, ABD acil durumlarda dahi stratejik ham petrol stoklarının tamamına ihtiyaç duymayacak duruma geldi. Başka bir deyişle bahsedilen durumlarda duyacağı ihtiyacı günlük üretimlerinden karşılayabilecek derecede üretim kapasitesini artırmış durumda. Yapılan petrol yatırımları da – özellikle kaya petrolü alanında – artarak devam ediyor. Bu yüzden diyebiliriz ki, petrol varil fiyatları üzerindeki en büyük tehdit ve baskıyı ABD günlük ham petrol üretim miktarı oluşturuyor. Sürekli yüksek seyreden üretim miktarı, petrol alanında yapılan yatırımlarla ve bir türlü istenen seviyelere düşmeyen ABD ham petrol stok miktarıyla birleşince, piyasalarda giderilmesi zor bir küresel arz endişesine sebep oluyor. Nitekim OPEC ve OPEC üyesi olmayan birtakım ülkeler tarafından

Grafik 1: ABD günlük ham petrol üretim miktarı

Yapılan petrol üretim kısıtlaması anlaşması bir türlü istenen neticeyi vermedi. Anlaşma uzatılmasına rağmen fiyatlar üzerinde etki kuramadı. Çünkü bahsettiğimiz arz endişeleri yapılan müdahalenin etkilerini şimdilik ortadan kaldırmış görünüyor.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, yapılacak bu satışlar petrol piyasaları açısından önem arz etse bile kimi kaynaklarca servis edildiği gibi petrol varil fiyatlarından derinden etki etmeyecektir. Bu noktada asıl dikkat çekilmesi gereken ABD günlük ham petrol üretim miktarlarının ulaştığı seviyelerdir. Konuya ancak bu açıdan bakıldığında durumu daha doğru ve yerinde analiz edebilmek mümkündür. Nitekim küresel arz endişeleri şu an için petrol fiyatlarını baskı altında tutan en önemli etken olarak görünüyor. Mevzubahis satışlar ise bu endişelerin yanında sadece devede kulak.

Yazar