Hem petrol ithalatçısı ülkeler hem de petrol ihracatçısı ülkeler için önemli bir ekonomik parametre olan petrol varil fiyatının önümüzdeki yıllarda nasıl bir seyir izleyeceği hakkında çeşitli senaryolar ve tahminler içeren çalışmalar yapılmaktadır.
Şüphesiz ki bu çalışmalarda üzerinde durulan en önemli etkenlerden biri de arz-talep durumudur. Arz-talep arasındaki ilişki petrol varil fiyatlarının artışı ve azalışı hususuna doğrudan etki eder. Genel bir mantık yürütülecek olursa arzdan daha fazla talep fiyatlarda yükselişe, arzdan daha az talep ise fiyatlarda düşüşe sebebiyet vermektedir. Tabi ki arz-talep durumu dışındaki etkenlerin de fiyatların seyri üzerindeki etkileri göz ardı edilmemelidir.
Bu bağlamda International Energy Agency (Uluslararası Enerji Kuruluşu) tarafından petol yayınlanan aşağıdaki grafik bize petrol varil fiyatının geleceği hakkında neler söylemektedir?
Grafikte dikkat çeken en önemli nokta, özellikle 2020 yılından sonra, talep eğrisi ile arz eğrisi arasındaki makasın giderek açılmasıdır. Nitekim talep fazlalığı 2025 yılında günlük 16 milyon varil, 2030 yılında günlük 26 milyon varil, 2035 yılında günlük 34 milyon varil ve 2040 yılında da günlük 40 milyon varile kadar yükselmektedir. 2017 yılından itibaren özellikle günlük 95-100 milyon varil aralığında seyreden petrol arzı göz önünde bulundurulduğunda, bu farkın ne kadar büyük bir miktara karşılık geldiğini görebiliriz. Bu durum petrol varil fiyatının hızlı ve düzenli bir şekilde yükselmesine neden olabilir.
Aşağıda bu durumu destekler nitelikte başka bir grafik daha görülmektedir.
Grafikte de görüldüğü gibi Ocak 2014 öncesinde talep arzdan daha yüksek seyrettiği için petrol varil fiyatları yüksek düzeyde seyretmiştir. Ocak 2014 sonrasında ise talep arzın altına düştüğünden ve bu düşüş süreklilik sağladığından dolayı petrol varil fiyatları bir süre yatay seyrettikten sonra düşüşe geçmiştir. OPEC ve OPEC üyesi olmayan ülkelerin günlük petrol üretimlerini kısıtlama konusunda mutabakata varma isteklerinin arkasında yatan sebep de bu basit arz-talep ilişkisidir: Günlük üretimi dolayısıyla günlük arzı azaltıp talep ile daha dengeli bir konuma getirmek, nihayetinde de petrol varil fiyatlarında yükselişi tetiklemek.
Şüphesiz ki petrol varil fiyatlarının tahmininde tek parametre arz-talep ilişkisi değildir. Bunun dışında fiyatların seyrini etkileyen birçok parametre mevcut. Bu yüzden petrol fiyatları tahmin edilirken birçok parametre üzerinde öngörülerde bulunmak gerekiyor. Öngörüler değişkenlik arz ettiği için çok değişik petrol varil fiyatı senaryoları da görmek mümkün. Örneğin; petrol varil fiyatının 2018 sonuna kadar keskin bir yükselişle 120 $/bbl seviyelerini göreceğini düşünenler olduğu gibi, bu yükselişin daha yavaş seyrederek 2020 de 80 $/bbl seviyelerine ardından da 2040 yılında 140 $/bbl seviyelerine yükseleceğini öngörenler de mevcut. Dünyanın siyasi ve ekonomik açıdan içerisinde bulunduğu kırılgan ve belirsiz atmosfer, kısa zaman içerisinde birçok parametrenin değişkenlik göstermesine sebep olabilir. Zaman içerisinde bu değişiklikler ışığında tahminlerin güncellenmesi de kaçınılmazdır.
Petrol varil fiyatının düşük seyrettiği bu zaman diliminde Türkiye gibi petrol ithalatçısı ülkelerin yapması gereken ise, petrol varil fiyatındaki düşüş neticesinde azalan petrol ithalat masraflarından dolayı kazanılan bütçeyi alternatif enerji alanlarında değerlendirmektir. Böylece enerjiye yapılan yatırımla oluşturulan çeşitlilik sayesinde petrol varil fiyatları tekrar yükseldiğinde, ithal edilen petrol miktarı azaltılarak bütçemizde enerji ithalatına ayırdığımız pay düşürülebilir.