PESCO’nun gölgesinde kalan liderler yemeği!

PESCO’nun gölgesinde kalan liderler yemeği!

Avrupa’nın(AB) yeni NATO’su olarak kabul edilen ‘Daimi Yapısal İş birliği Savunma Anlaşması (Permanent Structured CooperationPESCO)’ resmen hayata geçti. PESCO’nun kuruluş amacı, üye ülkelerin ortak savunma kabiliyetlerini geliştirerek Avrupa Birliği’nin askeri operasyonları için uygun hale getirmek olarak açıklandı!

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa Kömür Çelik Topluluğu ve nihayetinde de Avrupa Birliği ‘bir daha savaş yaşanmasın’ düşüncesiyle kurulmamış mıydı? AB ülkeleri zaten NATO üyesi değil mi? Peki o zaman PESCO’nun kurulmasına neden gereksinim duyuldu?

AB artık bundan sonra uluslararası hukuk ve diplomasi ile sonuç elde edemediğinde askeri güç kullanma yoluna mı gidecek? AB ‘PESCO’ ile militarist bir yapıya mı dönüşüyor? Ekonomistlerin AB’nin mali geleceğini sıkıntılı görerek eleştirdikleri bir dönemde PESCO’nun kurulmuş olması düşündürücü değil mi?

PESCO’nun en öncelikli hedefinin Yunanistan ve Rum Yönetimini her şekilde Türkiye ve KKTC’ye karşı desteklemek olduğu açıkça görülmektedir. Türkiye NATO üyesi bir ülkedir. Türkiye’nin üzerine NATO gücü ile gidemeyen AB, PESCO üzerinden sonuç elde etmeyi mi planlıyor? AB’nin önümüzdeki süreçte Kıbrıs çevresindeki (Türkiye ve KKTC’nin enerji sahalarının olduğu alanda) güvenliği sağlamak gerekçesini bahane ederek bölgeye PESCO üzerinden donanma göndermeye hazırlandığı ifade ediliyor!

Türkiye ile KKTC’ye karşı Ege ve Doğu Akdeniz’de her türlü provokatif girişimde bulunan Yunanistan ile Rum Yönetimi şimdi de (AB) PESCO’nun desteğini arkalarına alarak Türk askeri varlığına karşı yeni bir denge arayışı içine girmişe benziyor. Avrupa Birliği, Doğu Akdeniz’de PESCO üzerinden ‘koruma’ gerekçesini ileri sürerek yoksa enerji yataklarının kontrolünü bir oldubittiye getirerek ele geçirmeyi mi planlıyor?

ABD ve Rusya arasındaki gerilim dünyayı yeni bir soğuk savaş döneminin içerisine doğru sürüklemiştir. Dünya, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz coğrafyasında (Suriye üzerinden) hızla savaş ortamının içerisine doğru sürüklenmektedir! PESCO, yaşanmakta olan bu gelişmelerin gölgesinde daha çok soğuk savaş güvenlik algılamalarını esas alarak NATO’ya alternatif olarak kurulmuş askeri bir organizasyon gibi karşımıza çıkmıştır!

AB’nin bölgesel çıkar ve menfaatlerini koruyabilmek adına Yunanistan ile Rum Yönetimi lehine samimiyet ve tarafsızlığını kaybederek bir takım girişimlerde bulunduğu bir ortamda Kıbrıs konusuna çözüm arayışları da ite-kaka canlı tutulmaya çalışılıyor! Bu kapmada 16 Nisan akşamı liderler yemekte bir araya getiriliyor.

Yemekteki taraflara bakacak olursak bir tarafta uluslararası hukuk zemininde hakkını arayan Türk tarafı, diğer tarafta ise geçmişte Kıbrıs Cumhuriyetini gasp ederek üniter Rum devletine dönüştürmüş ve günümüzde de Ada etrafındaki tüm Münhasır Ekonomik Bölge’yi (AB’nin de desteğini arkasına alarak) tek başına gasp etmeye çalışan Rum Yönetimi!

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, liderler yemeği öncesinde medyaya bazı çarpıcı açıklamalarda bulunarak Kıbrıs konusunda ‘gerçekten bir yol ayrımına geldiğimiz açık ve nettir. Birlikte yürünecek bir yolumuz var mıdır? Yoksa herkes ayrı ayrı yollara mı gidecek? Bu görüşmenin önemi ve anlamı budur’ şeklinde konuştu! Kimse Akıncı’dan böyle bir çıkış beklemiyordu!

Akıncı’nın Crans Montana ve sonrasında yaşanan süreci de göz önünde bulundurarak Kıbrıs konusunda artık bir yol ayrımına gelindiği yönünde yapmış olduğu tespiti son derece önemlidir. 16 Nisan akşamı liderler PESCO’nun gölgesinde ve ABD ile Rusya arasındaki gerilimin zirve yaptığı bir ortamda akşam yemeğinde bir ara getiriliyor!

Sonuç olarak, liderler yemeği görüldüğü üzere PESCO’nun gölgesinde ölü doğmuştur! Kimsenin beklenti ve umudu kalmamıştır! Türkiye ve KKTC PESCO’ya karşı gerekli tüm tedbirleri ivedilikle almalıdır. Geç kalınması halinde telafisi mümkün olmayan durumlarla karşı karşıya kalabiliriz!

Yazar

  • Related Posts

    Çin’in Nükleer Enerji Alanında Küresel Liderliğe Yükselişi: Stratejik Bir Analiz

    Çin’in Nükleer Enerji Alanında Küresel Liderliğe Yükselişi: Stratejik Bir Analiz Doç. Dr. Anıl Çağlar ERKAN Yazar admin View all posts

    Türkiye’nin Enerji Bağımsızlığı Yolunda Stratejik Bir Hamle: Gabar’da Petrol Üretimi ve Yerli Sondaj Teknolojileri

    Türkiye’nin Enerji Bağımsızlığı Yolunda Stratejik Bir Hamle: Gabar’da Petrol Üretimi ve Yerli Sondaj Teknolojileri Doç. Dr. Anıl Çağlar ERKAN Yazar admin View all posts

    You Missed

    Türkiye’de İklim Değişikliği ve Emisyon Ticaret Sistemi Anketi Sonuç Raporu

    • By admin
    • Nisan 9, 2025
    • 1 views
    Türkiye’de İklim Değişikliği ve Emisyon Ticaret Sistemi Anketi Sonuç Raporu

    Türkiye’de İklim Değişikliği ile ilgili Olumsuz Algılar Anketi Sonuç Raporu

    • By admin
    • Nisan 8, 2025
    • 1 views
    Türkiye’de İklim Değişikliği ile ilgili Olumsuz Algılar Anketi Sonuç Raporu

    Elektrik Santrallerinde Soğutma Kulelerinden Havaya Giden Sıcak Buharın Enerjisi Kullanılamaz mı?

    • By admin
    • Nisan 7, 2025
    • 1 views

    Hava Kirliliği Nedir? Türkiye‘deki Çalışan ve Planlanan Kömür Santralleri Listesi

    • By admin
    • Nisan 7, 2025
    • 1 views

    AT GÜCÜ YEŞİL ENERJİDİR

    • By admin
    • Nisan 7, 2025
    • 1 views

    Almanya’da Güneş Enerjisi Sektörü Krizde

    • By admin
    • Nisan 7, 2025
    • 1 views