Fatma Cengiz
Diplomasi ve siyaset koordinatörlüğü
Indo-Pasifik bölgesinin kilit ülkelerinden biri olan Pakistan, bu aralar iç siyasetindeki çalkantılarla gündemde. Siyasi tarihi boyunca çoğunlukla askeri hükümetler tarafından yönetilen Pakistan’da hiçbir sivil hükümet başbakanı 5 yılını tamamlayamadı[1]. Ya askeri darbeler ya da dış baskılar sebebiyle sürekli çalkantılı dönemler yaşayan Pakistan’da en son kriz Imran Khan hükümetinde yaşandı. 27 Mart’taki parti konuşmasında kendisine karşı ‘dış güçlerin finanse ettiği bir komplo’ kurulduğunu ve de Meclis içerisinde rüşvet yolu ile kendisine karşı oy kullanma hamlelerinin yapılmaya çalışıldığını iddia eden Khan, güven oylamasından kaçmak için politik bir hamle ile Parlamentonun feshini sağlamış olsa da Yüksek Mahkeme buna müdahale ederek gensoru önergesi ile Khan Hükümeti’nin düşürülmesinin önünü açtı.
Yeni Hükümet Lideri , Pakistan Eski Başbakanı Navaz Şerif’in kardeşi ve de hakkında yolsuzluk davaları açılmış olan Şehbaz Şerif oldu. Herhangi bir olağanüstü durum ile karşılaşılmazsa 2023 seçimlerine kadar başbakanlık görevinin Şerif devam ettirecek.
Pakistan’da meydana gelen bu politik kaos aslında, jeopolitik konumu sebebiyle ‘coğrafya mahkumu‘ bir ülkede iç siyasetin ne kadar da dış güçler ve onların çıkarlarına göre değişebileceğinin ya da zayıf ve ekonomik reformlar ile desteklenmeyen bir politik yapının müdahalelerine açık olabileceğinin özeti olduğunu söyleyebiliriz.
Pakistan’da meydana gelen bu değişime biraz daha yakından bakacak olursak ülkenin siyasi dinamikleri hem dış etmenler hem iç etmenler ile şekilleniyor diyebiliriz. Khan Hükümeti içinde meydana gelen bu yıkımın iç sebepleri, mevcut Pakistan Hükümetine kadar süre gelen ve de etkisi 77 yıllık Pakistan siyasi hayatı süresince hep hissedilmiş olan Ordu’nun sivil hükümete müdahaleleri ile şekillenmiş hibrit demokratik yapı, hükümetin yolsuzluk ile mücadelede yetersiz kalması, hükümet içi atamalarda, örneğin ordu ya da eyalet valilerinin atanması gibi durumlarda Khan’ın seçimleri karşısında duyulan memnuniyetsizlik, ayrıca yüksek enflasyon, dış borçlanmanın artması, önlenemeyen yüksek işsizlik oranları sayılabilir. Ayrıca Khan hükümetinin son zamanlarda muhalefeti bastırmak amaçlı tehdit eden tavırları ve de baskı yöntemini seçmesi de yine Hükümet’e ve Khan’a olan desteği erozyona uğratan etmenlerden biridir.
Dış dinamiklere bakacak olursak, Pakistan politik yapısının şekillenmesinin en önemli dış etkenlerinden biri olan ABD, Khan Hükümetinin düşmesinde direkt Imran Khan’nın da bizzat suçladığı ülkedir. Sovyetlerin Afganistan’ı işgalinde en önemli jeopolitik ortağı olan Pakistan, tarih boyunca ABD ‘in CIA destekli hükümet şekillendirme müdahalelerine maruz kalmıştır. Askeri darbeler sonrası kurulan Pakistan hükümetleri genelde ABD için tam olarak istenilen kıvamda bir politik çizgi izlerken, Ordu kendileri için en önemli silah sağlayıcılardan olan ABD ile iplerin gerilmesini hiçbir zaman hoş karşılamamıştır. Aslında tam olarak Khan Hükümetinin, hem orduyu hem de ABD ‘i rahatsız ettiği ortak konu da budur. ABD ‘nin isteği dışında izlenen bir dış politika çizgisi ana etmendir.
Khan Hükümeti Çin ile yakın ilişkiler içinde olmuş, Afganistan’ın yeniden inşasında Pakistan ile ortak politikalar yürütmüş, CPEC(China-Pakistan Economic Corridor) gibi projeler ile birden fazla alanda ortak proje inşaları ve devasa ekonomik destekler için anlaşmalar yapmıştır.[2] Çin Hükümetinin Güney Asya açılımında en önemli ülkelerden olan Pakistan, Khan Hükümeti ile ekonomik ve diplomatik ilişkileri sürekli aktif ve sıcak tutmuş hatta bu ilişkiler, BM de Islamafobia ve İslam karşıtlığı konusunda cesur tavırlar takınan Imran Khan’ın[3] Sincan-Uygur bölgesinde insan hakları ihlalleri konusunda herhangi bir yorum ya da tavır takınmasını engellemiştir. Fakat Pakistan ile yapılan projelendirme ve verilen borçlar ile alakalı olarak akılda kalan bir soru daha vardır: Özellikle muhalefet ve de anti –Khan hareketlerinin de eleştiri konularında biri olan Çin Hükümeti’nin ‘Debt-trap diplomacy’ ile Sri Lanka gibi diğer ülkeler ile birlikte Pakistan’ı aslında daha büyük bir borçlanma ve de ekonomik buhrana sürüklediği inancı. Pakistan’da Çin vatandaşlarına karşı meydana gelen saldırılar bu tezi savunan bir kesimin varlığını destekler nitelikte görünüyor.[4]
Pakistan’da Khan Hükümeti Amerika ile ilişkiler zayıflamışken başka bir süper güç olan Rusya ile de yakın temaslarını sürdürmeye devam etmiştir. Ukrayna işgalinin hemen ardından Rusya ziyareti[5] ve de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınamada isteksizliğinin yanında Rusya ile yaptığı 2.5 milyon dolarlık sözleşme ile birlikte ABD’yi bir kez daha karşına almıştır. Hatta bu durum Islamabad Güvenlik Konseyinde Pakistan Ordu Şefi General Bajwa’nın Khan’ın aksine Rusya Hükümetinin Ukrayna işgalini kınayan tavırdaki konuşması ile aslında Ordu ve hükümet arasında çatlakların ortaya çıktığını ve de ABD yanlısı ordu ile çok kutuplu bir politika izleyen Khan Hükümeti arasındaki anlaşmazlıkların gözle görülür hale geldiğini ortaya koymuştur.
Pakistan Hükümeti’nin etkisi altında olduğu ülkelerden biri de Suudi Arabistan’dır . Khan kişisel olarak iyi ilişkiler geliştirdiği Suudi Prensi Muhammed bin Salman bu ilişkisini ülke ilişkilerine de yansıtmıştır. İkili ilişki Pakistan’ın Körfez ülkelerinden gerekli desteği görmesi ile birlikte Suudi Arabistan için Pakistan’ın Iran‘a karsı tampon görevi görmesinde etkili olmuştur. Fakat Khan ‘nın Islamafobia ve de Filistin ile Keşmir konularındaki görüşlerini açıkça belirtmesi ve de Körfez ülkeleri arasında daha çok bu konularda sivrilmesi hem bu ülkeleri ABD’nin baskısı altına sokmuş hem de halkın gözünde Müslüman ülkeler arasında Körfez ülkelerini biraz daha zayıf bir konuma düşürmüştür. Bu durumdan rahatsız olan Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan için Şerif’in kurduıu Hükümet şu anda daha ılımlı bir seçenek gibi durabilir. Suudi Hükümeti ile yakın ilişkileri olan Şerif ve ailesinin yeni dönemde ekonomik destek arayacağı ülkelerden biri olan Suudi Arabistan olacağı için şu an yeni başkanı onaylar bir tutum sergilemektedir.
IMF ‘nin yardım paketlerine[6] ve diğer ülkelerden alınacak olan mali yardıma her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyan Pakistan için bağımsız bir politik duruş sergilemek şu an için imkansız görünmektedir. Her ne kadar Imran Khan, hükümetin düşürülmesinin tamamen bir ABD planı olduğunu iddia etse ve bununla alakalı ispatlar sunmaya çalışsa da, ülkenin dışa bağımlı şekilde büyüme ekonomik olarak sürekli Batı ya da başka ülkelere bağımlı bir hale gelmesi iç politikada istenilen bağımsız politik duruşa ulaşmayacağını göstermektedir.
Şuan ki oluşturulmuş bakanlar kurulu üyelerinin çoğunun yolsuzluk suçlamaları ile davalı oldukları ve de kefaletle serbest kaldıkları gerçeği düşünüldüğünde aslında karar mekanizmalarının tamamen ülke dinamiklerini elinde tutan güç odakları çerçevesinde şekillendiği ve ülkenin ilerde sadece ekonomik buhran değil Yemen ya da Lübnan gibi enerji, sağlık ve gıda sektörü gibi hayati konularda bile kendine yetemeyecek duruma gelmesinin kaçınılmaz olduğu bir gerçektir. Imran Khan ve destekçileri 2023 yılındaki seçimlerde belki de tekrar geri dönme umudu taşımakta olsa da ordu yeni hükümete hiçbir şekilde darbe ile müdahalede bulunmayacağının garantisini verse de ülkeiçinde sağlanacak destek Imrah Khan için yolun sonuna gelindiğini gösterebilir. Fakat her iki durumda da, popülist bir bakış açısı ile halkın vaat edilen umutlarla seçilmiş bir başbakanı ya da dış güçlerin ve de iç mekanizmanın getirdiği bir hükümet ile başa gelen bir başbakan Pakistan ekonomik ve siyasi bağımsızlığını kazanmadığı surece, ülke içi düzen ve siyasi istikrar konularında yol alamayacak ve Güney Asya ve Ortadoğu ’da kararlı bir varlık göstermesi mümkün olmayacaktır.
Kaynaklar ;
2-https://www.middleeasteye.net/opinion/pakistan-imran-khan-populist-prime-minister-fall
3-https://www.gisreportsonline.com/r/belt-road-initiative/
4- https://moderndiplomacy.eu/2022/04/28/pakistan-new-government-will-focus-on-strengthening-bilateral-ties-with-china/
5- https://www.arabnews.pk/tags/islamabad-security-dialogue
6-https://www.middleeastmonitor.com/20220417-springtime-in-islamabad/
7-https://www.presstv.ir/Detail/2022/04/19/680597/China-Pakistan-Economic-Corridor-to-go-through-Afghanistan
8-https://www.orfonline.org/expert-speak/pakistan-and-the-oic-a-divided-house/
[1] https://www.aljazeera.com/news/2022/4/9/factbox-no-pakistani-prime-minister-has-completed-a-full-tenure
[2] https://www.presstv.ir/Detail/2022/04/19/680597/China-Pakistan-Economic-Corridor-to-go-through-Afghanistan
[3] https://news.un.org/en/story/2021/09/1101222
[4] https://www.aljazeera.com/news/2022/4/27/pakistan-separatist-group-warns-china-of-more-deadly-attacks
[5] https://www.voanews.com/a/pakistan-s-khan-in-russia-to-discuss-trade-energy-cooperation-with-putin-/6455781.html
[6] https://www.aljazeera.com/economy/2022/4/25/pakistan-seeks-more-funds-from-imf