LNG Talebinde Yaşanan Artış

Salihe Kaya

Son yıllarda dünya enerji piyasasında ön plana çıkan LNG ticaretine olan talep her geçen gün artmaktadır. Özellikle boru hatlarına ve dolayısı ile uzun vadeli sözleşmelere bağlı kalmak istemeyen ithalatçı ülkeler, gerek yeniden gazlaştırrma terminalleri gerek FSRU yöntemleri ile LNG ticaret paylarını artırmaktadırlar. Bunun yanında sahip oldukları coğrafi konum dolayısı ile boru hatları ile doğalgaz ticaretinin mümkün olmadığı Asya-Pasifik ülkelerinde LNG’ye olan talep daha da artış göstermektedir. Bu bağlamda 2015 yılında 244,8 milyon ton olarak yapılan LNG ticareti, 2016 yılında 258 milyon tona yükselmiştir.

Enerji arz ve talep güvenliğinin birçok ülke için kritik bir öneme sahip olduğu günümüzde, güvenilir yollar ile yapılan LNG ticareti, enerji piyasasındaki aktörler adına vazgeçilmez bir hal almıştır. Uzun yıllardır doğalgaz ticaretini boru hatları üzerinden gerçekleştiren ülkelerin LNG’ye yönelmesi bunu göstermektedir.

LNG ithalatının artmasında kuşkusuz kaynak çeşitliliğinin sağlanması ve bir ülkeye bağımlılığın azalıyor olması ön planda gelmektedir. Bunun bilincinde olan ithalatçı ülkeler, enerji arz güvenliklerini korumak adına boru hatlarından ziyade LNG ile doğalgaz ithal etmek istemektedirler. LNG talebinin küreselleşen doğalgaz piyasa­sındaki rolünü artıran en kritik bölgeler arasında ise Avrupa ve Asya-Pasifik ülkeleri gelmektedir. Bunun yanında son yıllarda Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden de LNG’ye olan talep giderek artmaktadır.

LNG’nin en yoğun talep edildiği bölge olan Asya-Pasifik’in doğalgaz rezerv­lerine sahip birçok ülkeye coğrafi olarak uzak olması, doğalgazın bu ülkelere LNG ile transferini gerekli kılmıştır. Dünya LNG ithalatının en çok yapıldığı bölge olan Asya-Pasifik pazarı bu anlamda ihracatçı ülkeler –özellikle Avustralya– açısından büyük bir öneme sahiptir. Avrupa pazarında ise etkinliğini artırmaya çalışan ve LNG ihracatında açık ara farkla lider olan Katar’ın payı önümüzdeki dönemlerde giderek artacaktır.

LNG talebinde açık ara farkla ilk sırada bulunan Japonya’da 2011 yılında yaşanan Fukuşima nükleer santral kazası sonrasında ülkenin LNG’ye olan talebi artmış ancak kapatılan nükleer santrallerin devreye alınması ile özellikle son iki yılda LNG’ye olan talepte azalma görülmektedir. 2011 yılı sonrasında Japonya’dan kaynaklı Asya bölgesinde LNG’ye ola talep artarken Avrupa, Kuzey-Güney Amerika ve Ortadoğu bölgelerinde LNG’ye talepte bir düşüş yaşanmıştır. Ancak 2015 yılından günümüze bakıldığında ise tüm dünyada LNG talebinin arttığı görülmektedir. LNG ithalatında en büyük paya sahip olan Japonya’nın ithalatında son iki yılda düşüş yaşanmasına rağmen toplam LNG ithalatında artış yaşanmasının en önemli nedeni ise LNG ithal eden ülke sayısında yaşanan artış olmuştur. Özellikle Çin, Hindistan,  Mısır, İsrail ve Dubai’nin ithalat paylarını artırmış olması bunu göstermektedir. Bu bağlamda 2015 yılında LNG ithal eden ülke sayısı 30 iken bu sayı 2016 yılında 35’e yükselmiştir (Grafik 1).

 

Grafik 1. LNG İthalatında Yıllar İtibari İle Yaşanan Değişim

Kaynak ve pazar ülkeleri arasında birebir bağlantı yollarına gerek kalmadan gerçekleşen LNG ticaretinin, istenilen her pa­zardan yapılan anlaşmalar dahilinde yapılıyor olması bu ti­caretin sürdürülebilir yapısını da ayrıca güçlendirmektedir. Kömür kadar ucuz ve yenilenebilir enerji kadar temiz bir kaynak olmasa da fosil yakıtlar içerisinde en temiz kaynak olan LNG tüketiminin uzun yıllar boyunca devam etmesi beklenmektedir.

Son olarak LNG talep piyasasına yeni aktörlerin katılması beraberinde fiyatta rekabet ortamının oluşmasına ve fiyatlardaki mevcut düşü­şün devam etmesine yol açması beklenmektedir.

Yazar