KORONA VİRÜSÜ & PETROL FİYATLARI

KORONA VİRÜSÜ & PETROL FİYATLARI

OĞUZHAN AKYENER

 

Çin’de baş gösteren ve birçok insanın ölümüne neden olan (2019-nCoV) Korona virüsü sebebiyle uluslararası arenada ciddi anlamda tedirginlik yaşandı. Grip benzeri belirtiler gösteren ve aynı yollarla kolaylıkla bulaşabilen virüs tehdidine karşı, birçok ülke farklı tedbirler alarak alarma geçerken, Çin 14 vilayetini karantina altına aldı. Tam da bir yılbaşı tatili (bayramı) sürecine girmeye hazırlanan Çin’de hayat daha önceki yıllara nazaran durma noktasına geldi. Bu durum 13,5 milyon varil / gün civarında petrol tüketimi olan Çin’de anlık olarak azalan tüketimin, artan stoklar ve algısal sebeplerin de etkisiyle küresel petrol fiyatlarında ciddi anlamda düşüş yaşanmasına sebep oldu.

Uzmanlardan ve Çinli kaynaklardan aldığımız bilgiler ışığında salgın boyutları, piyasalar ve petrol fiyatları ile ilgili bazı tespit ve beklentilerimizi maddeler halinde sıralayacak olursak:

  • Korona virüsü, zamanlaması ve ilk etkilediği lokasyon dikkate alındığında, çok büyük bir ihtimalle Çin’e yönelik düzenlenmiş olan bir biyolojik saldırıdır. Çünkü binlerce yıldır tüketildiği bilinen ilgili yılan türünden bulaştığı tespit edilen virüsün tam da en yoğun hareketliliğin yaşandığı merkez konumundaki şehirde ve bayram dönemi arifesinde yayılmaya başlaması düşündürücüdür. Wuhan Şehri bütün demiryollarının kesiştiği ve trafik güzergâhlarının ortasında kalan merkezi bir konumdadır. Bununla birlikte (bir saldırı olduğu düşünülen bu olayda) zamanlama açısından da, ülke genelinde bayram sebebiyle “en büyük göç” olarak nitelendirilen bir seyahat yoğunluğunun olduğu bir dönem tercih edilmiş oluşu manidardır.
  • Bu etmenlerin yanı sıra, Çin’de ilgili resmi kurumların tatil süresince kapalı olacak olması sebebiyle de, bu operasyonun daha etkili olacağı ve resmi müdahalede zafiyetler yaşanacağı kanısını uyanmaktadır.
  • Tam da böylesi bir süreçte yaşanan gelişmeler, normal şartlarda ülke genelinde enerji tüketiminin artması bekleniyorken, aksine (bir anda 14 vilayetteki karantina uygulamaları ve diğer şehirlerde de başlayan doğal eve kapanma tedbirleri nedeniyle hayatın neredeyse durması) özellikle ulaşım ve sanayi kalemlerindeki enerji tüketiminin bir anda düşmesine sebep olmuştur.
  • Petrol tüketiminin ortalama %35’i ulaşımda, %40’ı da sanayide gerçekleşiyorken, bu sektörlerin etkilenmesi, ülkenin petrol talebinin kısa vadeli de olsa, ciddi anlamda düşmesiyle neticelenmiştir.
  • Bu görünür talep düşüşünün ithalat kalemi kısmında, hiç şüphesiz ülke stoklarındaki artış oranları da etkili olmuştur.
  • Öte yandan gerçekleşen tüketim azalmasının yanı sıra, sürecin talep fonksiyonuna dair algısal etkileri daha da büyük neticeler doğurmuştur.
  • Yani örneğin ortalama günlük petrol tüketimi, seyrelen ulaşım talebi ve tatil edilen birçok sanayi kuruluşu sebebiyle %25 azalmış dahi olsa, bu küresel piyasalar nezdinde algısal olarak çok daha büyük ölçekli talep düşüşü olarak kabul edilmiştir.
  • Bu gelişmeler sebebiyle, küresel anlamda petrol fiyatları, Libya’da yaşanan arz krizine rağmen ciddi anlamda düşüş göstermiştir.

Bu noktadan sonra beklentilerimiz:

  • Çin’de resmi kurumların (2 günlük ilave ile) 3 Şubat’a kadar uzatılan tatili süresince, petrol fiyatlarının diğer etmenlere de bağlı olarak düşüş eğiliminde ve (Brent için) 58 $/v bandı altında seyretmesi,
  • Resmi tatilin sadece 2 gün uzatıldığından yola çıkarak, Çin’in ilgili aşıyı geliştirerek, 10 – 15 gün içinde durumu büyük ölçüde kontrol altına almaya başlaması,
  • Bu süre zarfı akabinde de, Çin’de hayatın büyük ölçüde normale dönmesi ile dünyada başka bir kriz olmazsa, (Brent için) 62 $/v bandının tekrar yakalanması,
  • Libya’da Hafter nedeniyle yaşanan kesinti şayet bu süre zarfında çözümlenmemiş ise, 65 $/v bandının yeniden yakalanması şeklindedir.
  • Ayrıca ABD stoklarının durumu da fiyatları etkilemeye devam edecektir.

Not: Çin’in duruma hâkim olma, aşıyı seri üretime sokabilme ve dağıtma süreçlerindeki gelişmeler bu beklentileri de etkileyecektir. Bunun yanı sıra, Çinli kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler, aşının geliştirildiği ve seri üretime yakında başlanacağı yönündedir. Bu süreç, resmi kurumların tatil sürelerindeki uzatmalara bakılarak öngörülebilecektir.

Özetle yaşanan bu gelişmeler hem petrol piyasalarında arz-talep dengelerini etkilemiş, hem de artan risk algıları sebebiyle, reel etki boyutlarından da büyük değişimlere sebep olmuştur. Petrol ile birlikte diğer tüm piyasalar bu süreçten etkilenmiştir. Çin önümüzdeki 2 hafta içerisinde, ülke genelinde kontrolü büyük ölçüde sağlasa da, diğer ülkelerde nasıl olası benzer biyolojik riskler olacak husususun da dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla biyolojik risklerin ve KBRN konseptinde değerlendirilebilecek saldırıların da artık küresel piyasalarda daha fazla dikkate alınması kaçınılmaz bir gerçektir.

Tam da ABD – Çin arasında devam eden ticaret savaşlarında kısmi anlamda bir yumuşama ortamından bahsetmeye başlamışken, yaşanan bu gelişmenin çok yönlü uzun vadeli etkileri de olabilecektir.

Unutulmamalıdır ki, biyokimyasal saldırılar ve operasyonlar; daha küçük bütçeli ve daha kısıtlı imkânlara sahip grup ve yapılarca da organize edilebilecektir. Bu sebeple KBRN alanındaki risk faktörleri hızlı bir şekilde artış göstermektedir.

Yazar