Yaptırım; hedefteki ülkenin istenilen politikalara veya uluslararası kurallara uymasını sağlamak için, karşı tarafı birtakım şeylerden mahrum etme tehdidi veya gerçekten cezalandırma şeklinde uygulanmaktadır. İran, jeopolitik konumu ve petrol zenginliği dolayısıyla başta Amerika olmak üzere birçok ülke için hedef noktası haline gelerek çeşitli yaptırımlara maruz kalmıştır.
Soğuk Savaş döneminin başlaması ile Amerika ve Rusya’nın birbirleri üzerinde üstünlük kurma çabasında İran’ın petrol rezervleri önemli bir yere sahip olmuştu. Ayrıca 20 Mart 1951’de Musaddık’ın hazırlayıp meclise sunduğu petrolü millileştirme üzerine olan yasa tasarısının meclisten geçerek kabul edilmesi ile de İngiltere, İran petrol satışından çekilmişti. Bununla birlikte Amerika’nın da desteği ile İran’ın petrol satışı engellenmiş oldu. Petrol satışı engellenen İran’ın petrol üretimi, 2 yıl içinde 241 milyon varilden 10 milyon varile kadar düştü. Irak Savaşı’ndan sonra yalnız kalan İran, nükleer programını öncelikli hale getirdi. Bu politika ile başka ülkelerin saldırılarına karşı nükleer programların caydırıcı hale geleceğini düşünüyordu.
İran’ın günümüzde de maruz kalmaya devam ettiği yaptırımlardan birkaçı da şunlardır:
2015’de Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) dahilinde kabul edilen Nükleer Anlaşma ile İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoku, İran’ın stokunun yarısından daha az olan 300 kg ile sınırlandırılıyor. Ayrıca 2015’ten önce %21 olan uranyum zenginleştirme seviyesi de %3,67 ile sınırlandırılıyor. Zenginleştirilmiş uranyumun, nükleer silah yapımında ve nükleer reaktör yakıtında kullanıldığı bilinmektedir.
ABD’nin Ağustos 2018 itibarıyla uygulamaya aldığı yaptırımlar:
İran Hükümeti tarafından ABD Doları satın alınması ya da edinilmesine ilişkin yaptırımlar; İran’ın altın ya da değerli metaller üzerinden ticaret yapmasına ilişkin yaptırımlar; alüminyum, çelik, kömür gibi işlenmemiş ya da yarı işlenmiş metallerin, grafit gibi maddelerin doğrudan ya da dolaylı olarak İran’dan alımı veya İran’a satış ve tedariki üzerindeki yaptırımlar; İran riyalinin satışı ya da satın alınmasına ilişkin olarak önemli ölçüde para transferlerine ilişkin yaptırımlar; İran’ın otomotiv sektörü üzerindeki yaptırımlar.
ABD’nin Kasım 2018 itibarıyla uyguladığı yaptırımlar:
İran’ın liman işletmecileri, gemi nakliyeciliği ve gemi inşası sektörüne ilişkin yaptırımlar; İran’dan petrol ile petrol ve petrokimya ürünleri satın alımı dahil petrolle ilgili para transferleri üzerindeki yaptırımlar; Taahhüt ve sigorta hizmetlerinin sağlanması üzerindeki yaptırımlar; İran enerji sektörü üzerindeki yaptırımlar.
ABD’nin bu yaptırımları İran’da zaten var olan ekonomik sorunları derinleştirdi. Son bir yıllık enflasyon %42 olarak açıklanırken petrol ihracatı %82 azaldı. İran para birimi tümen, dolar karşısında %73 değer kaybetti.
Sonuç olarak İran’ın geçmişten beri birçok yaptırıma maruz kaldığını görüyoruz. Yaptırımların ülke ekonomisi üzerindeki yıkıcı etkisinin, küresel şirketlerin İran pazarından çekilmesi ile de arttığını söyleyebiliriz. Türkiye’nin de İran’ın en büyük ticaret ortaklarından olduğunu göz önünde bulunduracak olursak bu yaptırımların ülkemizi de etkilediğini, petrol ve doğalgaz ithalatını azalttığını söyleyebiliriz.
Yazan: Hayriye KİLCİ – Merve SALMAN
Düzenleyen: Esra Göztaş