Avrupa’da bazı uzmanlar nihayet İran gazının yakın zamanda Avrupa’ya gelme ihtimalinin olmadığı konusunda görüş bildirmiş. Bu yakın zaman ifadesinin de 6 ila 10 yıl arasında değişeceğini belirtmiş. Bu bağlamda da en önemli konu olarak da İran’ın gazını Avrupa’ya LNG olarak mı yoksa Türkiye üzerinden inşa edilecek yeni bir boru hattı ile mi taşıyacağına kadar vermesi tespitinde bulunmuş…

Yıllardır TESPAM olarak vurguladığımız gerçeğe tam parmak basamasalar da doğruya yakın fakat eksik bir yaklaşımda bulunmuşlar…

Neden mi?

Üç ana sebebi var:

  • İran’da henüz önemli bir gaz ihracat potansiyeli yok.
  • Güney Pars gibi büyük sahalar önümüzdeki 10 yıl içerisinde geliştirilse ve dünya piyasalarına arz edilebilecek duruma getirilse dahi, üretilecek gaz maliyeti + taşıma maliyetleri dikkate alındığında bu gaz Türkiye üzerinden inşa edilecek bir boru hattı ile ekonomik olarak Avrupa piyasalarına gidemez. Proje ekonomilerinin gaz ile birlikte üretilen kondensat satışı ile karlı duruma geçebileceği, petrol fiyatlarının tekrar yükseleceği ve belki yeni boru hattı inşa etmek yerine Türkiye’de inşa edilen TANAP’ın geliştirilmesi ile uzun dönemde elde edilecek boş kapasitenin kullanılabileceği varsayılsa dahi; bu şartlarda İran gazı Avrupa piyasalarındaki diğer tedarikçiler ile rekabete giremez.
  • Bunun yerine Pakistan ve Hindistan piyasalarına çok daha ekonomik olarak ulaşabilir ve rahatlıkla rekabet edebilir.

Demek ki, nihayet (tedarik kaynakları net olmadığı için) ölü doğan Nabucco Projesi’nden bu yana, İran gazının Avrupa’ya Güney Gaz Koridoru kapsamında Türkiye üzerinden bir boru hattı ile nakil edilemeyeceği gerçeğinin farkına varılmış durumda.

Yani diğer bir değişle konu siyasi değil, tam tersine ekonomik…

Peki, bu noktada Türkiye nasıl adımlar atmalı?

Bu sorunun cevabını verebilmek için çok yönlü düşünülen uzun çalışmalar yapılması gerekli… Fakat öncelikle atılacak adımlar planlanmadan önce kurguların bilimsel tabanlarının sağlam olması önemli…

***

Peki, İran gazı Türkiye üzerinden boru hattı ile Avrupa’ya ekonomik olarak gidemeyecekse, birçok farklı ortamda konuşulan, İran ve Türkmenistan gazlarını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan İran Türkiye Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (ITE) neyi hedeflemektedir?

Bu boru hattı mühendislik çalışmalarına 2011 yılında başlanmış iken ve 2016 sonunda gaz transferine başlanacağı planlanırken niçin henüz inşaat faaliyetlerine başlanmamıştır?

Demek ki, bir boru hattını inşa edebilmek için öncelikle ekonomik olarak taşınacak gaz kaynağına sahip olmak gerekliymiş. Gaz tedariki sağlandıktan sonra, taşıma maliyetleri, ilgili pazara ulaştığındaki son maliyeti, piyasa koşulları vb. birçok hususun sağlanması gerekirmiş…

Gaz satış anlaşmalarına kadar her şeyin tamamlanması gerekliymiş…

Yoksa ulusal bazda küçük reklamlarla, alınan birkaç ruhsatla, bir web sitesi ile böylesi büyük bir hedef gerçekleştirilemezmiş…

Yani göstermelik bir boru hattı inşasını anlatan, web sitesinden alınan bilgiler ile ülkenin enerji politikalarını belirlemek hiç de mantıklı değilmiş…

Ayrıca inceleme yapıldığında Türkmen gazının da aynı güzergâhtan Avrupa’ya gitmesi muteber değilmiş…

***

Bu kısa yaklaşımdan hedef; kamuoyunun, hatta konu ile ilgili uzman ve akademisyenlerin dahi detaylı ve çok yönlü çalışma yapmadan inandıkları tutarsızlıkları çürüterek ülkenin enerji politikaları kapsamındaki hedeflerini zedelemek değildir. Tersine büyük oynayacak Yeni Türkiye’nin enerji alanındaki adımlarını daha tutarlı ve sağlam atmasına katkıda bulunmaktır.

Oğuzhan AKYENER

TESPAM Başkanı

13.05.2016

Yazar