ÇİN’DEN ENERJİ PİYASASINA BİR HAMLE DAHA

Çin petrol dünyasına hızlı bir giriş yapıyor. Daha önce de önemli girişimcilik örnekleri gösteren Çin, bu kez de uluslararası bir borsa kuruyor. Peki hedefleri ne?

Çin, enerji piyasasında kartları yeniden dağıtabilecek yeni bir girişime hazırlanıyor. Uzun süredir dünyanın en büyük petrol ithalatçısı unvanını koruyan Çin, OPEC verilerine göre 2018 yılında, günde 9.000.000 varil ham petrol ithalatı yapmıştı. Pazar erişimini daha da arttırmak ve biraz da prestij kazanmak için daha önce birçok projeye imza atan Çin, bu sefer çok daha kapsamlı ve yenilikçi bir fikirle piyasaya atılıyor.

Büyük Körfez Bölgesi Uluslararası Enerji İşlem Merkezi adı verilen bu yeni borsa, büyük ve küçük sayısız alıcı ve satıcıyı, ham petrol, sıvılaştırılmış doğal gaz, etan, elektrik, karbon, kimyasal ürünler ve enerji türevlerinden her şeyi birbirine bağlayacak.

Projenin yenilikçi yanlarından biri “Blockchain” adı verilen ve bireyler arasında aracısız işlem takibi sağlayan geniş bir veri tabanına sahip olması. Blockchain uygulaması günümüz bankacılık ve ticaret anlayışına karşı da olsa çoğu transfer ve ticaret işinde aracıyı ortadan kaldırdığından masrafları da büyük oranda azaltıyor. Ancak uygulamanın temelinde kripto paralar olduğundan, güvenilirliğinin çok daha geniş bir süzgeçten geçmesi bekleniyor. Çin gibi büyük bir potansiyelin bu cesareti, blockchain anlayışının gelişimine de zemin hazırlamak için gerekli o süzgeç olabilir.

Çin bu projesiyle yaptıkları kadar zamanlamasıyla da dikkat çekiyor. Küresel petrol ve gaz piyasasındaki sürekli arz fazlası Exxon ve Chevron gibi büyük enerji şirketlerinin gölgeleri altında kalan küçük şirketlerin piyasaya karşı ümitsiz bir tavır sergilemesine neden oluyor. Her ne kadar gölgede kalsalar da ABD’deki enerji piyasasının %60-70 kadarını bu küçük çaplı şirketler oluşturuyor. Çin’in bu girişimi, değerli küçük şirketler için de bir çıkış kapısı sunuyor. Amerika özelinde, Rusya ve Orta Doğu gibi büyük enerji devlerini, Kanada gibi pazar kaybı sebebiyle yeni pazarlar arayan potansiyel güçleri ve Hong Kong gibi aç alıcıları birleştirecek bu proje 50.000 kilometrekarelik alanı ve 70.000.000 kadar insanı çatısı altında topluyor.

Şimdilik Orta Doğu, Afrika ve Avrupa’da veri merkezleri kurulmaya başlanan bu oluşumun potansiyeli, bizim gibi aracılık hedefi olan ülkeler için ciddi gözlem ve piyasa takibi gerektiriyor. Çin bu projeyle kendisi hariç bütün aracıları ortadan kaldırmak gibi gözüküyor olsa da doğru adımlar ve sıcak politik ilişkiler, hedeflediğimiz Avrasya enerji tedarik hakimiyetini bize getirebilecek fırsatlar sunuyor.

Türkiye’nin jeopolitik potansiyeli bu tür global yatırımlar için çok etkili bir çalışma sahası yaratıyor. Daha önce de proje ve uygulama aşamasında etkin rol oynayan Türkiye’nin her ne kadar potansiyeli yüksek de olsa, partnerlerini ve etki alanlarını doğru belirlemesi ve birleştirici bir gayretle çalışması gerekiyor. Zira Balkan ülkeleri başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesi doğalgaz kullanımında Türkiye’nin aracılığına ihtiyaç duyuyor ve bu ülkeler daha önce yaşanan krizler sebebiyle şu anda çekimser bir tavır sergiliyor. Ancak bu borsanın ana misyonunun alıcıları ve satıcıları bir araya getirme olması çok değerli yurt dışı girişimcinin de Türkiye’de çalışma sahası oluşturmasına olanak sağlıyor. Dolayısıyla da gerek Çin’in bu girişimi gerekse uygulama aşamasına gelmiş TürkAkım gibi değerli projeler, Türkiye’nin enerji iletimi konusunda gelecekte eline çok daha büyük fırsatların geçeceğini gösteriyor.

Yazan: Özgür Erdem ÇİPER
Düzenleyen: Esra Göztaş

 

Yazar