Bugünü Dünden Görmek
BUGÜNÜ DÜNDEN GÖRMEK
Dün haber ajanslarına yansıyan habere göre Irak Başbakanı Haydar İbadi haftalık basın toplatısında IKBY ile Kerkük petrolünün bölgesel yönetimin sahibi olduğu Khurmala-Fish Khabur boru hattı üzerinden Türkiye’nin Ceyhan limanına taşınması konusunda anlaştıklarını açıkladı. Bu haber 2 gün önce yayınlanan Kerkük petrolünün İran’a taşınmasının güvenlik sıkıntıları sebebiyle ertelendiği haberinin üzerine tabir-i caizse tuz biber oldu.
Bizim 3 ay önce Kerkük – Ceyhan’ın Geleceği Ve Türkiye’ye Etkisi (https://www.tespam.org/tr/kerkuk-ceyhanin-gelecegi-ve-turkiyeye-etkisi/) isimli yazımızda da öngördüğümüz gibi Kerkük petrolünün İran üzerinden uluslararası piyasalara sürülmesi kısa-orta vadede mümkün değil. Bahsi geçen yazımızda sebeplerini detaylı incelediğimiz için bu konuya tekrar burada değinmeyeceğiz. Yalnızca o yazıdan bir cümleyi tekrar göz önüne getirmek istiyoruz: “Tüm bu gelişmeler de gösteriyor ki Irak’ın ülkenin kuzeyinde üreteceği petrolü satmak için tercihi İran değil Türkiye”.
Bu gelişmeler gösteriyor ki son dönemde özensiz ve bilgisiz bazı basın organlarının şok manşet olarak öne sürdüğü “Kerkük Petrolü İran’a Akacak” gibi haberlere mantık ve bilgi süzgecinden geçirmeden inanmamak lazım.
25 Eylül’de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumundan bu yana beklenenin aksine sahada ve masada kazanan IKBY değil MIY olmuştur ve bu kazanımlarını yazılı hale getirme konusunda elindeki kozu kullanmaktadır. Bu noktada daha derin bir durum değerlendirmesi yapmak gerekirse IKBY’nin referandum sonrası petrol gelirlerinin yarısını kaybetmiş olması ve elindeki iki havaalanın uluslararası uçuşlara kapatılması sebebiyle büyük bir gelir kaybı yaşamaktadır. Bu sebeple IKBY kendı eliyle kendi cebinden parasını verip yaptırdığı boru hattını MIY’ne teslim etmek zorunda kaldı. Yine de bu durum Nisan’da gerçekleştirilecek seçimlerde MIY hükümetinden büyük bir değişiklik olmazsa Bağdat’ın yeni Kerkük- Fish Khabur boru hattı inşaatını etkilemeyecektir. Çünkü MIY, IKBY’ye olan güvenini yitirdiğini açıkça dile getirdi ve ülkenin ikinci büyük petrol ihracat rotasının anahtarını IKBY’nin elinde bırakmayacaktır.
Şu an için bu anlaşma kısa vadede her iki taraf için de kazan-kazan durumu yaratıyor ancak orta-uzun vadede MIY kazanan IKBY kaybeden taraf olacaktır. Bunun sebebi de MIY’nin ülkenin genelindeki petrol/gaz kaynaklarının ve boru hatlarının kontrolünü alma durumunu yazılı hale getirme konusunda ilerleme kaydetmiş olması. IKBY’de kayıtlı memurların kayıtları konusunda olumlu gelişmeler olması ve karşılıklı görüşmelerin sıklaşması ilişkilerin pozitif gelişmesine ön ayak oluyor. Ancak 12 Mayıs’taki genel seçimler öncesi büyük bir adım beklememek lazım. İbadi seçim öncesi kendisini ya da seçim sonrası göreve gelecek hükümeti (kendisi olacak olsa bile) bağlayıcı bir anlaşmaya (MIY için aşırı avantajlı olmadığı sürece-ki bunu kimse beklemiyor) imza atmayacaktır.
Burada altını çizmekte fayda olan nokta Irak’ın yönetiminde çok büyük bir değişiklik olmadığı sürece (seçimlerde Maliki’nin başbakan olması ya da hükümet kurulamaması vb.) boru hattı kullanarak petrol ihracatı için Türkiye güzergahını seçmiş olması. Çevresindeki diğer ülkeler ya iç savaş içinde ya çok küçük bir pazar ya da kendi petrol kaynaklarına sahip ülkeler. Türkiye hem büyüyen bir Pazar hem de Irak için Avrupa’ya açılan bir kapı.
Geçen hafta Türkiye’ye gelen MIY Petrol Bakanı Luaibi’nin Enerji Bakanımız Berat Albayrak’la bu konuları da konuştunu tahmin ediyoruz. Türkiye bu avantajını iyi kullanmalı ve gelecek için kaynak teminini sağlama ve enerji merkezi olma iddiasını güçlendirme için adım atmalı.