AKDENİZ & KARADENİZ’DE PETROL ARAMAK NE ANLAMA GELİR?
(BAZI BATI SEVİCİ TÜRKLER NEZDİNDE?)
Oğuzhan AKYENER
TESPAM Başkanı
Enerji Bakanı Sn. Berat Albayrak’ın Akdeniz ve Karadeniz’de petrol aranacağına dair yankı bulan söylemlerinin, bazı batı sevici Türkler nezdinde nasıl karşılandığının da incelenmesi önemlidir. Çünkü onların da söylemleri (aslında Türkiye’nin sözde müttefiki ve arka plandaki düşmanları olan) Batı Bloğu’nun görüşleri ve yönlendirmelerine dair ip uçları taşımaktadır.
Peki bazı Batı sevici Türklerin bu konudaki yorumları ve görüşleri nelerdir?
Onlara göre:
- Türkiye’nin Akdeniz’de petrol arama hamlesi gayet yerindedir.
- Doğu Akdeniz’de önemli petrol ve gaz kaynakları yer almaktadır.
- Özellikle Lübnan, İsrail ve Mısır’da önemli arama ruhsatları bulunmaktadır.
- Bu girişimler, Kıbrıs müzakere sürecinde de olumlu etki oluşturacaktır.
- Örneğin Lübnan’da üretilecek gaz da Kıbrıs üzerinden taşınabilecektir.
- Bu sayede Türkiye’ye gelerek oradan Avrupa’ya nakledilecek gaz Türkiye’yi bir enerji merkezi haline getirecektir. (Yani Türkiye her şekilde kaybederek, sahte teselli ikramiyeleri karşılığında AB’nin kazanması için çalışacaktır!)
Tabii söylemlerden de anlaşılacağı üzere, Türkiye’nin Rumlar tarafından gasp edilen alanlarında aramacılık faaliyetleri ile ilgili her hangi bir yaklaşım bulunmamaktadır.
Bunun yanı sıra, Türkiye’nin tamamı ile aleyhine olacak bir Kıbrıs çözümünün gereği inatla vurgulanmaktadır. Bu vurgu da biraz enerji açısından dayanaksız bir yaklaşım ile desteklenmek istenmektedir.
Demek ki, Türkiye’nin Akdeniz’de hidrokarbon aramacılığı hedefi kapsamında, Batı sevicilerin değinmek istemediğinin aksine ve Rumların endişelerini haklı çıkaracak şekilde, öncelikle kendi deniz alanlarında faaliyetlere başlaması gerekmektedir.
Tabii bu arada medeniyet coğrafyasında etkin olmak isteyen bir ülke olarak, Türkiye’nin Lübnan’daki potansiyel alanlarda ilgili ruhsatlara ortak olarak varlık göstermesi önemlidir.
Bu görüşler incelendikten sonra, sıra “Sn. Bakanın söyleminin içini dolduracak milli bir yaklaşım nasıl olmalıdır?” sorusunun cevabına gelecektir.