Biyodizel Nedir?
Biyodizel petrolün artan fiyatı ve çevreye verdiği zararlar neticesinde ihtiyaç duyulan alternatif enerji kaynaklarındandır. ABD’de ilk defa 1992’de üretilmeye başlandı. Biyodizel, kolza – kanola, ayçiçek, soya, aspir gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların veya hayvansal yağların bir katalizatör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile (metanol veya etanol) reaksiyonu sonucunda açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan bir üründür. Evlerde kullandığımız kızartma yağları ve hayvansal yağlar da biyodizel hammaddesi olarak kullanılabilir.
Biyodizel ile Fosil Yakıtların Farkı
Milyonlarca sene evvel ölen varlıkların yakıta dönüşümesiyle oluşan fosil yakıtlar, yüksek seviyede karbon içermeleri nedeniyle yandıklarında yüksek miktarda kirliliğe neden olmaktadır. Araştırmalara göre yüksek karbon oranı sebebiyle serbest olarak doğada çözülümleri yüzde 40’ı geçemez. Diğer bir araştırmaya göre ise biyodizel yakıtlar diğer yakıtlara kıyasla çevreye yüzde 34,5 daha az karbon monoksit salmaktadır. Bu oranlar, ne kadar çevreci bir yakıt olduğunu göstermektedir. Ancak her geçen gün yeni petrol rezervlerinin keşfedilmesi ve devletlerin petrol kaynaklarını sonuna kadar tüketmek istemelerinden ismi fazla duyulmamıştır.
Türkiye’de Biyodizel Üretimi ve Kullanımı
2007 yılında Türkiye’de biyodizel yaklaşık kullanım oranı %3 iken 2019’un sonlarında ortalama %40-%50’lere dayanmıştır. Ülkemizde faaliyette olan 7 tane biyodizel üretimi yapan tesis vardır. 2018 yılında Türkiye’de biyodizel üretimi toplam 108.609 mt olarak açıklanmıştır. Selçuk BOROVALI “Tamamen yerli kaynakların ekonomiye kazandırıldığı biyodizel üretim süreciyle ülkemizde 700 milyon TL’lik ekonomik değer ile ithal ikamesi yaratılmaktadır. Zorunlu harmanlamanın üçüncü yılında atık ekonomisi, tarımsal kalkınma ve istihdam kapasitesi alanlarında sağladığımız katkıyı sürdürme ve ileriye taşıma konusunda kararlıyız. Virüsün küresel petrol talebi ve fiyatları üzerinde yaşattığı aşağı yönlü baskı, sadece Türkiye’de değil küresel ölçekte tüm yenilenebilir enerji sektörlerini rekabet açısından zorlanacağı bir alana taşıdı. Enerji sektöründe katma değeri arttıran yerli üretim modellerinin önemi bugünlerde bir kez daha gündeme geldi.” diyerek açıklama yaptı.
Bu açıklama neticesinde ülkemizde biyodizelin öneminin ilerleyen yıllarda artacağına ulaşabiliriz. Ancak ülkemiz biyodizel konusunda henüz yolun başında olup, hammadde kaynaklarının zenginleştirilmesi ve biyodizel sektörü kapasite artırımları yönündeki çalışmalar halen devam etmektedir. Biyodizel Sanayi ve Derneği başkanı Selçuk Borovalı’nın yaptığı açıklamalarda virüsün küresel petrol talebi ve fiyatları üzerinde yaşattığı aşağı yönlü baskı ile etkilenen petrol fiyatlarına alternatif olarak biyodizeli önermesi dünya ve ülkemizin şartları ve jeopolitik durumu için pek uygulanabilir bir öneri gibi görünmüyor. Günümüzdeki özel durum neticesinde petrol üreten ülkelerle tüketen ülkeler arasındaki ilişkiler ve iş birliği önem taşımakta olup petrol ithal etmek ve bu alanlara yatırım yapmak ülkemiz için daha kârlı olacaktır.
Yazan: Furkan Güven
Düzenleyen: Esra Göztaş