Türkiye’nin bekle-gör politikalarından proaktif bir dış politikaya geçmesi ile beraber etki alanını artırması birçok gelişmiş ülkenin rahatsızlık duymasına neden oldu.
Bu durum Batılı devletler tarafından Türkiye’nin Batı Bloku’ndan koptuğu yönünde algılandı ve sıkça gündeme getirildi.
Türkiye tarafında yapılan birçok üst düzey açıklamanın da ısrarla gözardı edilerek Türkiye’yi dışlayıcı söylemlere devam edilmesi Türkiye’nin dış politikada daha yıpıcı sonuçlara ulaşacak ilişkiler kurmasına neden oldu.
Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgeden kaynaklı istikrarsızlık üreten birçok sorunun çözümüne yönelik ürettiği politikalara alternatifler sunulmaması ve bulunan çözümlere aktif destek verilmeyerek Türkiye’nin sorunlarına ilgisiz kalınması kuşkusuz Türkiye’nin yeni ilişki arayışlarını pekiştiren başka bir gelişme olmuştur.
Çin’in başlattığı “Bir Kuşak, Bir Yol” projesi ile Dışişleri Bakanlığı’nın yeni açılım alanı olarak Asya’yı göstermesi ve Rusya ile bir süredir iyi giden ilişkilerin varlığı Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) üye olması ihtimalini doğurdu.
TESPAM ve OSTİM Teknik Üniversitesi ortaklaşa gerçekleştirdiği konferansta konunun uzmanları ile Türkiye’nin Asya açılımındaki fırsat ve tehditler detaylıca ele alınacak ayrıca Şanghay İşbirliği Örgütüne üyelik masaya yatırılarak Türkiye’nin bölge politikalarına sağlayabileceği katkıya değinilecektir.