Petrol, günümüz dünyasının en önemli enerji kaynaklarından biridir. “Peki, bu kadar önemli olan ‘Petrol’ nedir, nasıl bir maddedir ve neden bu kadar önemlidir?” gibi soruların hepimizin aklından geçtiği aşikârdır.
Tüm dünyada uğruna çılgınca gizli savaşlar verilen Petrol, Latince petra (taş) ve oleum (yağ) kelimelerinin birleşiminden oluşarak taşyağı (petroleum) anlamına gelmektedir. Biraz daha açmak gerekirse, milyonlarca yıl önce denizlerle kaplı olan yerküre içerisindeki binlerce bitki ve hayvan artıklarının çürümesi ile yer tabanında birikmesi ve zaman içerisinde deniz sularının çekilmesiyle, bu artıkların üzerinin kum ve toprakla kapanmış olan ve daha sonra ise yerin altında oluşan sıcaklık ve basıncın etkisiyle kimyasal bozunmaya maruz kalarak hidrojen ve karbondan oluşan organik kökenli sıvıya ham petrol diyoruz.
Tanımdan da anlaşılacağı üzere, petrolün oluşumu jeolojik yapının aşırı deformasyonu, aşırı kırılması, parçalanması ve yükselmesi gibi unsurları bünyesinde taşımamaktadır. Bu unsurlar, petrol potansiyeli açısından oldukça olumsuz görülen faktörlerdir. Ülkemiz, Alp Himalaya Dağ Kuşağı adı verilen bir kuşak üzerinde yer almaktadır ve bu kuşak bahsi geçen bu unsurların hepsini bünyesinde bulundurmaktadır. Dünyada bilinen büyük petrol sahaları (Hazar, Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri) bu kuşağın güney kısımlarında yer almaktadır. Ülkemizde ise petrol üretimi yapılan Güney Doğu Anadolu Bölgesi, bu petrol bölgesine komşu bulunmaktadır. Zengin petrol yataklarına sahip Ortadoğu ülkelerine komşu olmak, ilk bakışta, ülkemizde de benzer petrol yataklarının olabileceğine çağrıştırsa da; ülkemiz, jeolojik yapısından ötürü bölgesindekilere göre petrol zengini bir ülke konumunda değildir.
Dışardan bakıldığında bir yerde petrolün sadece rezerv olarak bulunması yeterli gibi görünse de, aslında bir bölgenin ya da ülkenin petrol zengini olarak nitelendirilebilmesi için rezervindeki petrolün ne kadar kaliteli olduğu da çok önemlidir. Petrol zenginliği ifadesini tam olarak anlayabilmemiz için, öncelikle bu kaliteli petrol terimi ne demektir diye biraz sorgulamamız gerekiyor. Petrolün sınıflandırması yapılırken dikkate alınan en önemli faktörler, gravitesi (API), vizkozitesi ve içerdiği kükürt miktarı gibi özelliklerdir. Petrolün kalitesi belirlenirken bu faktörlerden en çok kullanılanı, petrolün akıcılığını değerlendiren API Gravitesidir. Amerikan Petrol Enstitüsü (API) tarafından çıkarılan ve özgül ağırlığa bağlı API Gravitesi tanımı, bütün dünyada petrolün sınıflandırılması için genel kabul görmüştür. Uluslararası bir birim olan gravite, 10 ila 48 arasında değişmektedir. Hafif, orta ve ağır petrol olarak yapılan sınıflandırmada, sırasıyla, hafif petrol > 31, orta petrol 20 – 31, ağır petrol 10 – 20 API gravite değerlerine sahiptirler. Daha açıklayıcı ifade etmek gerekirse, kolay akan petrolün yani hafif petrolün API değeri yüksektir. Ağdalı petrolün yani ağır petrolün ise API değeri düşüktür. Yüksek API gravitesine sahip olan hafif petrol kaliteli petrol olarak nitelendirilirken, düşük API gravitesine sahip olan ağır petrol düşük kaliteli petrol olarak nitelendirilir.
Petrolün işlenmesi aşamasında devreye giren rafineriler, genelde düşük API gravitesine sahip olan ağır petrolü (düşük kaliteli), taşınması ve iyileştirilmesi gibi ek işlemlerle maliyetleri arttırdığı için almak istemezler. Dünyada ağır petrol rezervleri Brezilya, Kanada, Amerika, Rusya ve Venezuela’da bulunmaktadır. Kolay üretilebilir olması, taşınabilmesi ve işlenebilmesi sebebiyle günümüzde dünya petrol talebinin %90’ı hafif ve orta petrol ile karşılanmaktadır. Dünya petrol kaynaklarının ancak % 25’ini hafif ve orta petrol teşkil etmektedir. Gelgelelim, Türkiye’deki petrol sahalarının büyük bir kısmı ağır petrol içermektedir. Petrol savaşları ise daha kıt olan hafif petrole ulaşmak için yapılmaktadır. Bu sebepledir ki Türkiye’de belli bir oranda rezervimiz olmasına rağmen, çoğunlukla sahip olduğumuz düşük kaliteli ağır petrol sebebiyle diğer ülkelerde, örneğin İran ve diğer Ortadoğu ülkeleri, elde edilen kaliteli hafif petrol ithalatını yapmaya muhtaç durumdayız.