Türkiye’nin 2015’te 37 milyar 843 milyon 294 bin dolar olan enerji ithalatı, 2016 yılında yüzde 28,2 azalarak 27 milyar 155 milyon 187 bin dolar olarak gerçekleşmiştir.
İlgili haberimizin linki: http://aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiyenin-enerji-ithalati-faturasi-yuzde-28-azaldi/739047
Peki, cari açığa böylesi olumlu bir etkisi olan bu durumun sebepleri nelerdir?
Bu noktada öncelikle Türkiye’nin enerji tüketim denklemine bakılmalıdır. Bu denklem incelendiğinde; denklemi oluşturan değişkenlerin doğalgaz, petrol, elektrik ve kömür olduğu görülecektir.
Bu değişkenlerin kapsamı incelendiğinde ise;
- Doğalgazın neredeyse %99’u,
- Petrol ve petrol ürünlerinin neredeyse %90’ı,
- Kömürün sadece ithal edilen kısmı,
- Elektriğin ise doğalgaz, ve ithal kömürden üretilen kısmı ithalat kalemi olarak değerlendirilebilecektir.
Demek ki, Türkiye’nin ithalat faturasındaki %28’lik azalmanın nedenleri araştırılırken, bu kalemlerin hacimsel ve fiyatsal değişimlerine bakılmalıdır. Bu değerlendirme yapıldığında:
- Petrol, petrol türevleri ve doğalgaz fiyatları, petrol fiyatlarına endeksli değişiklik gösterdiğinden, öncelikle petrol fiyatlarındaki değişim incelenmelidir.
- Bu inceleme yapıldığında, enerji ithalatı faturasındaki değişimin asıl sebebinin petrol fiyatları arasındaki farklılık olduğu görülecektir. Çünkü 2015 yılında ortalama 50 $/varil civarında seyreden petrol fiyatları 2016 yılında 42 $/varil civarında seyretmiştir. Yani Türkiye sadece fiyat farklılığından dolayı 1 yıl içerisinde %16’lık bir tasarruf sağlamıştır.
- Enerji ithalatı faturasındaki değişimin diğer etkenler genel olarak incelendiğinde ise Türkiye’nin yerli kömür ve yerli¥ilebilir enerji yatırımlarını desteklemesinin sonuçları göze çarpacaktır. Bu desteklerin neticesinde, Türkiye’nin 2016 yılında:
- Yerli kömürden elektrik üretim payı artış göstermiştir.
- İthal kömür kullanım oranı azalmıştır.
- Yenilenebilir enerjiden elektrik üretim oranı artmıştır.
- Bu sayede doğalgazdan elektrik üretim oranı da azalmıştır.
İlgili oranlardaki değişimler, güncel verilerin kamu oyu ile paylaşımından sonra daha net anlaşılabilecektir. Bununla birlikte, Kasım 2016’da açılışı yapılan ve %68,7’si yerli enerji kullanıyor olma niteliğine sahip olan, 158 adet elektrik santrali ve bu santrallerin asıl etkilerinin 2017’de farkedileceği de dikkate alındığında, 2017 enerji ithalat faturasının bu açıdan azalacağı beklenecektir. Tabii petrol fiyatlarındaki görülen ve beklenen artış oranı da genel denklemleri değiştirecektir.
Yani petrol fiyatlarının yeniden 2017 yılında ortalama 55-60 $/varil seviyelerine çıkacağı varsayılırsa, enerji ithalat faturasındaki azalamanın tersine döndüğü görülecektir. Buna döviz kurundaki farklılıklar da eklendiğinde, Türkiye’nin yerli kaynaklara yönelmesinin ne kadar gerekli ve yerinde bir politika olduğu anlaşılabilecektir.
Tabii, tüm bunların yanı sıra, Türkiye’nin petrol ve gaz alanında daha farklı, hızlı ve radikal adımlar atması çok önemlidir. Aksi halde ithal petrol ve doğalgazın genel denklemdeki ağırlıkları incelendiğinde kolaylıkla anlaşılacaktır ki, yerli kömür politikaları da, yenilenebilir enerji yatırımları da, orta vadede tersine dönecek cari açık artışını engellemeye yetemeyecektir.