Güneş ışınlarından elektrik üretimi, kaynağının tükenmemesi, bol ve ücretsiz olması, az denilecek miktarda CO2 salınması, sadece santrallarda değil, binaların çatılarında da elektrik üretilebilmesi gibi avantajları nedeniyle hepimizin isteyeceği bir elektrik üretim türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün tüm dünyada ve Türkiye’de güneş ışınlarından elektrik üretimi tüm hızıyla ilerlemektedir.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) 2050 yılına kadar dünya çapında kurulu PV gücünün 4000 GW’ı aşacağı yönünde öngörüde bulunmaktadır. Bu öngörü beraberinde büyük bir hurda miktarını gündemde olacaktır. Hurdaların maddi karşılığının yaklaşık 15 milyar doları bulacağını söylemek mümkün. Bunun bir başka anlamı ise malzemelerin ekonomiye yeniden kazandırılması ile milyonlarca yeni panel üretilebilir veya bu panelleri yenileme işlemleri gerçekleştirerek kullanılır duruma getirmek mümkün olabilir. Eski güneş panelleri, yakında yeniden kullanıma uygun birçok değerli malzeme içeren, dünyadaki elektronik atıkların önemli bir bölümünü temsil edecek. Örneğin, çoğu kristal silikon modülü, cam ve alüminyum gibi kolayca geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılır. Güneş panellerinin geri dönüşümü karbon ayak izinin azaltılması yönünden önemli bir konudur.
Güneş Panelleri Hangi Cins Maddelerden Oluşur?
Paneller hurdaya çıktığında bunların geri dönüşümleri büyük önem taşımaktadır. Panellerde en çok bulunan maddeler ise: cam, plastik, aliminyum ve silisyumdur. Çok az miktarda kurşun, kadmiyum, antimon gibi zehirli maddeler bulunmaktadır. Panellerdeki alüminyum çerçeve %100, cam %95, silisyum ise %85 oranlarında geri dönüşümle tekrar kullanılabilmektedir.
Güneş Panellerinin Verim Kaybı Nedir?
Paneller enerji üretimine başladığı ilk yıl içerisinde %2- %2,5 arasında, daha sonra her yıl için yaklaşık %0,5 oranında verim kaybına uğramaktadır. Bu oranı göz önünde bulundurduğumuzda ise Çoğu Panel üreticisinin 25 yıllık vermiş olduğu garantinin sonunda panellerin %80 verimle çalıştığı görülmektedir.
Solar Hücre Tipi Yıllık Verim Kaybı % olarak:

Yukarıdaki tabloda Pre- 2000 yılından önce üretilen panelleri; post ise 2000 yılından sonra üretilen panelleri ifade etmektedir.
Önemli Markaların Verim Garantisi

Hurda Panellerle İlgili Dünyadaki Durum
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Kurumu (IRENA) 2016 yılında hurda panel miktarının yaklaşık olarak 250.000 ton iken, bunun 2050 yılında 78 milyon ton olabileceğini öngörüyor. Panellerin içindeki plastik, kurşun, kadmiyum ve antimon kirlilikleri nedeniyle, cam plakanın da kolayca geri dönüşümünün yapılamayacağı ileri sürülüyor.
Kasım 2016’da Japonya Çevre Bakanlığı hurdaya çıkan panel miktarının yılda 10.000 tondan 2040 yılına kadar yılda 800.000 tona çıkacağını ve bunların geri dönüşümlerinin nasıl sağlanabileceğinin ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığını açıklamıştır.
Hurda Panellerle İlgili Türkiye’deki Durum
Türkiye’de güneş enerjisiyle elektrik üretimine epey hız verilmesine rağmen bugün ve ileride ortaya çıkacak milyonlarca güneş panelinin, çevreye olumsuz etkileri göz önüne alınarak gerek depolanacağı yerler gerekse bunlardaki çeşitli maddelerin geri dönüşümleriyle ilgili herhangi bir plan, enerji bakanlığının sayfalarında da ilgili şirketlerin ileriye yönelik projeksiyonlarında da bu konu ile ilgili herhangi bir rapor olmadığını görmekteyiz.
Türkiye’de 2030 ‘dan başlayarak 30 yıl boyunca, her yıl 3,3 milyon adet (66.000 ton hurda panel) ve bu panellerde toplam 330 ton zehirli madde olacaktır. Bu rakamlar 2050 yılında ise 200,000 ton yaklaşık 10 Milyon adet panel ve toplam 1000 ton zehirli madde oluşumu öngörülmektedir.
Sonuç olarak, PV panel hurdalarıyla ilgili olarak standartlar dahil gerekli mevzuatın oluşturulması ve ihtiyaç duyulabilecek desteklerin/teşviklerin sağlanması yönündeki çalışmaların bugünden başlanmasının ne kadar önemli bir husus olduğunu görmekteyiz. Eski PV panellerinin geri dönüştürülmesi veya bir başka amaçla yeniden kullanımı gibi seçenekler mümkün olursa önemli bir ekonomik değer oluşması da mümkün olacaktır.
Bu çalışmaların yakın tarihlerde başlatılması, geleceğin sürdürülebilir enerjisine geçişte elimizdeki önemli bir güç olabilecektir.
FURKAN GÜVEN